11 Ocak 2015 Pazar

It's Okay It's Love Kore Dizi Yorumu^^


Herkese merhaba^^
Bu diziyi izleyeli 1 yada 2 ay olmuş mudur diye düşünüyorum. Kitap yorumu yazacak zamanı zor bulan ben az biraz zahmetli olan bu yazıyı da böyle geç bir zamanda yazıyorum ne yazık ki :(
Zaten son bir kaç ayda bitirdiğimiz tek dizi. Halen daha dizi izleyememe sıkıntılarımız var. İnşallah tatil zamanın da bolca dizi tüketiriz çünkü harikulade diziler çekildi^^

Neyse biz dizimize dönelim.
Dizi çok güzeldi, harika oyuncuların bir araya geldiği ve K-drama sektörüne yenilik katan süper bir diziydi. Normal dizilerden faklı çünkü dizimizin psikolojik bir tarafı var. Hem biraz da yetişkin tarzı, diğer diziler de bu kadar ileriye gidilmiyor. Gerçi burada da fazla olmuyor ama diğerlerinden farklı. Bir kere bazı hastalıklar değişik, daha yetişkin tarzı ama hepsi gerçekte alınmış belli.
Neyse efenim dizimiz böyle ama komik, duygusal ve buram buram aşk kokuyor.






Jo In Sung ~ Jang Jae Yul
Jae Yul ünlü bir kitap yazarıdır ve herkes tarafından tanınıp, sevilir. Yaşadığı olaydan sonra bazı şeyler kafasını karıştırır. Bir zaman sonra Hae Soo ve arkadaşlarının yanına taşınır. Bu taşınmadan sonra hayatı değişir.
Oyyy bu oppa tatlılık abidesi eyy canlar sizin de gördüğünüz gibi^^ Kendisini çok severim, harika bir oyunculuğu var. Daha çok diziler de oynaması dileğiyle^^




Gong Hyo Jin ~ Ji Hae Soo
Hae Soo ailevi nedenlerden ötürü psikoloji üzerine okumuştur ve başarılı olabilmek için her şey yapar. Ta ki Jae Yul ile tanışana kadar. 
Unniyi hepimiz tanırız, bir çok dizisini izledim, oyunculuk falan harika ama rüküşlük had safhada bu unni de ama ilk defa bu dizi de rüküş değildi, duvara çöp sokacaktım :D 
Yine rolünün hakkını vermiş, eşlik ettiği oppa da harika olunca daha ne olsun^^




Sung Dong Il ~ Jo Dong Min
Hae Soo'un hem hocası hemde arkadaşı olan Dong Min'de psikoloktur. Kendi alanında uzman olan Dong Min özel hayatında pekte iyi değildir. 
Kendisini Reply serisinden tanırız, burada kibar, yeni kafaya, modern bir role sahip. O kadar değişikti ki bir an şaşırdık Kübra'yla :D Süper bir oyunculuğu var, başka diziler de görmek dileğiyle^^




Lee Kwang Soo ~ Park Soo Kwang
Hae Soo ve Dong Min'in en yakın arkadaşı olan Soo Kwang diğerlerinin tam tersi psikolog değil hastadır. Anormal bir tik ve hastalığa sahip olan Soo Kwank tedavi olmak için caba harcar.
Kendisini Nice Guy'da ilk tanıdık, harika ötesi oyunculuk var. Rolünün de hakkını veren biri. Daha çok ve güzel diziler de görmek dileğiyle^^
Bu arada bi isimlere dikkatli bakın bakalım ne göreceksiniz :D




D.O. ~ Han Kang Woo

Jae Yul'un bir tanıdığı olan Kang Woo ailesi tarafından şiddete maruz kalan bir öğrencidir.
D.O.'yu tanırsınız, tanımayanlar ise Bloğumu takip ediyorsanız EXO yazımdan bilirsiniz. Neyse efenim D.O.'nun ilk dizi deneyimi ve üstesinden çok güzel gelmiş. Bu dizi olayını inşallah devam ettirir, sevdim ben ;)
Başka karakterlerimiz de var ama başrol oyuncuları bunlar diyebiliriz.;)

Diziden Kareler^^


Bu sahne süperdi, aşağılar da gifler olacak. Süperler^^


Aile saadeti dermişim :P


Wuuuu süper ötesi bir kare, haşin erkek :P


Bu çifte dikkatlice bakın :D Siz sadece bakın anlayacaksınız :D


O_o


Bu ikiliyi başka bir proje de görmek istiyorumm!!!!


Ya ama yaaa ne yakışmış bebek kucağına :D



İlk karşılaşma ve atışmalar^^





Çok romantik be^^


Evet yazımız burada son bulmuştur, çünkü bu fotoğrafta takılı kaldım O_o <3 <3
Gözlüklerim şekil, önümden çekil :P


Galadan bir kare^^

Gifler^^


Çiftleri boş verin arkadaki kitaplığa odaklanın :D


Oppamın fena, terslenmeyeceksin^^



Yukarıda dediğim gibi bunlar başka bir projede daha olmalı^^


Bakışları kes!!



Süper ikili :D


Yukarıda ki resmin gif hali :D



Wuuuu bu sahneyi ağzım açık izledim :D


Sizce de yakışmamışlar mı, ben çok sevdim ikisini de^^





Göz kırpmaya yeni soluk getirdi vesselam :P


Bu sahne çok romantikti^^



İlk tanışmalar diyebiliriz.




Bu oppanın mimiklerine bayılıyorum, çok komik^^



Oyyy ağlama sen oppa, bu bölümlerde çok üzülmüştüm :(


Vee son^^
Tekrardan dizinin çok güzel olduğuna değinmek istiyorum. İzlemenizi kesinlikle öneririm, izleyin. Gerek oyuncular, gerek konu çok güzel işlenmiş, dizilere farklı bir soluk getirmiş. Şimdi bazı diziler psikolojiye dayalı konular ele alıyorlar. Bu güzel bir şey bence, insanlar hem eğlenip hemde bilinçleniyor.
Her bölümü dolu dolu olan diziyi severek izleyeceğinizi garanti eder, yorumuma burada noktayı koyarım.
Not: Yılın dizisi diyorum, Nokta.

Sevgiler, saygılar^^




10 Ocak 2015 Cumartesi

Senden Önce Ben//Jojo Moyes Kitap Yorumu^^

Herkese harika finallerden sonra merhaba^^

Bu kız nerelerde kaç zamandır ortada yok diyenlere finaller vardı aa canlar. Ve sonunda kitaplarıma, bloğuma, ve pc'me kavuştum. Allah ayırmasın :) Finallerden önce okuduğum Senden Önce Ben kitabına da yorumu anca şimdi yapabiliyorum. Normalde hemen bitirdikten sonra yorum yapmak istiyorum ama her şey üst üste geldiği için anca şimdiye kalıyor. Neyse hayatımdan kısa bir özet okudunuz şimdi kitap yorumuma geleyim.

Senden Önce Ben ilk çıktığında kapağına aşık olmuştum ama okumak ilk zaman da kısmet olmadı. Sonunda bende okuyanlar kervanına katıldım, hatta Jojo Moyes'in okuduğum ilk kitabı. Kitabı sevdiğimi belirtmek isterim ama ne yazık ki bazı konularda fazla abartıldığını düşünüyorum. Pek coşturulan kitaplar bazen hayal kırıklığı yaratıyor. Ha kötü mü hayır, filminin çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum ve halen daha etkisindeyim kitapta ama bazı yerler beni az hayal kırıklığına uğrattı.

Lou yıllardır çalıştığı işinden ayrılmak zorundadır ama ailesine azda olsa maddi destekte bulunduğu için birden kedini ne iş olursa yaparım modun da bulur.  Arkadaşı ile bulduğu son iş ise son çaresidir. İşe başvurduğu zaman sakat birine bakacağını bilen Lou ilk karşılaştığın anda ne kadar zor olduğunu anlar. Hayatı dopdolu olan Will geçirdiği kaza nedeniyle yatağa ve tekerlekli sandalyeye mahkum olur. Çok güzel ve dolu dolu geçirdiği yıllardan sonra böyle bir hayata devam etmesi Will'i çok zorlamaktadır. Ta ki Lou ile karşılaşana kadar. Başta etmediğini bırakmayan Will Lou'yu tanıdıkça bazı şeyler değişmeye başlar.
Konumuz böyle.

Doğrusu şuan yoruma devam edemiyorum, çünkü yazsam bir şeyler spoiler olacak o yüzden üstün körü yazmaya çalışacağım.
Kitabımız gerçekten güzel, yazarın dili akıcı ve okunulası ama bir kaç karakterleri öyle bir yazmış ki o karakterleri verin elime döveceğim dedim. Yazar bir çok şeye değinmiş. Hayatımızın ne kadar kıymetli olduğunu, her şeyi kaybettikten sonra anlayacağımızı. Bu tür bilgi veren kitapları her zaman severim, bunu da sevdim. 
Başta karakterleri dövesim geldi dedim evet hemde bir çoğunu. Gerek Will Gerek Lou beni sinir etti. Normalde bayan karaktere gerçekten kızarım ama Will ilk. Ona da az da olsa kızdım. Gerçi anlayabiliyoruz onun halinde birini, belki mantıklı ama yine olmadı yaa :(



Lou, kitabın bazı yerlerin de o kadar bencilce davrandı ki "Bu nasıl bir karakter!!!" diye diye okudum, devam ettirdim. Ama onun o cıvıl cıvıl halleri, ilginç tasarımları falan sevilen bir karakter yapıyor. Hele o sondaki hali ise beni benden aldı. 

Will <3 <3 Ne diyebilirim sana kızmak bile içimden gelmiyor ama yaptıkların çok hımmm ne desem bilemedim ama bizi hem sinir eden hemde ağlatan şeylerdi. Gerçi dediğim gibi anlaşılır bir durum ama yazar bu ne yazacağı, yapacağı belli olmaz. Ama sevdiğim hemde çok sevdiğim bir karakter oldu.



Diğer karakterler de Lou'nun sevgilisi, tam bir maldı, Lou onda ne buluyordu anlamış değilim ama yine ve yeniden yazar!. Bir ara Hem Lou'yu hemde sevgilisini bir arada boğmak istedim ama neyse :P
Bir sürü karakter mevcut kitapta, hepsinin kendi anlamda düşüncesi, davranışı ve duyguları vardı. Çok farklı karakterler de yazmış yazar. 

Kitabı okuduğum sırada kitabımızın filminin olacağını biliyordum, oynayacak oyuncuları da az çok tanıyordum ama merakım beni alt etti ve Senden Önce Ben Türkiye sayfasına bir göz attım, atmaz olaydım. Ağır bir spoiler yedim hemde daha kitabın yarısındayken. Ama yapmayın yaaa, okuyan var okumayan var. Ben devamını okurken neler çekerek okudum acaba haberleri var mı!!?? Başka bir kitabın sonu olsa anlayacağım pek etkilemez beni ama bu beni baya etkiledi. Yapmayın böyle ama olmuyor, rica ederim.Ve İnşallah yorumumu okurlar!!



Bu kitabımıza dönecek olursam beni baya etkiledi ama eksikleri vardı benim gözümde. Şimdi bunlar ne diye sorarsanız yazmayacağım. Okuyan var okumayan var etkilemek istemem ama böyle bir kitabı herkesin okumasını isterim. Sonuna da değinmeyeceğim, aksi yada olumlu bir şey yazsam olmayacak. Bu yorumda bazı şeyleri kısıtladım, kitabı okuyun görün bence ;) Ama şiddetle önerdiğim tek şey kitabı okumadıysanız sakın ama sakın kitabın sayfalarına yabancı, yerli fark etmez bakmayın. Haa oyuncuları merak ediyorsanız şimdi yazacağım, ne zaman çekilecek veya ne zaman vizyona girecek onları da yazacağım ama kitabı okuduktan sonra detaylı araştırma yapı derim öncesinden ASLA!!! ;))

Kitabımızın filmi şimdilerde çekilmesi bekleniyor, en son Will'i oynayacak oyuncunun sakallarını uzattığı bilgisini aldık ve film yazın vizyona girecek deniliyor. Bence biraz zor belki güzün girer vizyona ama dört gözle bekliyorum <3 <3

Sam Claflin//Will^^


Emilia Clarke//Lou^^


Bence oyuncular çok iyi uymuş, beğendim ;)


Çiftimiz yan yana ve uyum içinde^^

Yazarın okuduğum ilk kitabı olduğunu söylemiştim, şu an için elimde Sevgilimden Son Mektup ve Paris'te balayı var. Ama şiddetle önerilen Ardında Bıraktığın Kadın'ı merak ediyorum. En kısa zaman da alıp okumayı düşünüyorum, bakalım :)

Kitaba yorumum böyle, belki benimle aynı fikirdesiniz, yada değilsiniz fark etmez ama bunlar benim düşüncelerim ;) Kitabı yine ve yeniden öneriyorum, okuyun bence^^

Kitaba Puanım 5/4


Alıntılar^^

"Ve eşekarısı çoraplarımı da attı."
"Neden?"
"Sebebini hiçbir zaman öğrenemedim. Ama kalbim kırılmıştı. Bir daha asla o kadar beğendiğim bir külotlu çorap bulamadım. Artık üretmiyorlar. Üretseler bile yetişkin kadınlara uygun bedenleri yok."
"Bak sen, ne tuhaf."
"Sen dalga geç. Hiç bu kadar çok sevdiğim bir şey olmadı mı?"
Artık zar zor görüyordum, çünkü oda bir hayli kararmıştı. Tepedeki lambayı açabilirdim, ama bir şey beni durdurdu. Ve o an az önce kurduğum cümleyi söylememiş olmayı diledim.
"Evet,"dedi usulca."Evet, sevdim."

******

Ağzını göremiyordum, ama göz kenarları neşelendiği için hafif kırışmıştı. Hep öyle kalsınlar isterdim. Mutlu olmasını, yüzündeki tekinsiz ve tedirgin bakışın silinmesini diliyordum. Gevezelik edip, fıkra anlattım ve mırıldanmaya başladım. Zalim görünmeye başlamadan önceki anı uzatmak için her şeyi yapıyordum.

******

"Sen, Clark,"dedi. "Bu kahrolası duruma düştüğümden beri konuşabileceğimi hissettiğim tek kişisin."



Yorumum ve alıntılarım bu kadar^^ 

Başka bir yorumda görüşmek üzere, sevgi, saygı, şükran ve kitaplarla kalın^^