4 Aralık 2014 Perşembe

Hafta Sonu Kaçamağı, Ankara Gezisi Vol1 Anıtkabir^^

Merhabalar^^

Başlığı okuduğunuz üzere bu hafta sonu Ankara gezisi geçti başımızdan^^ Bölümümüz Seyahat olduğunu için oturmak olmaz dedik ve ne zamandır planladığımız turu gerçekleştirdik. Üniversitemizin desteği, bizim de hevesimiz ile çıktık yola. Arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz ile mükemmel bir gezi olduğunu söylemeliyim. İki gün olmuş olsa da dolu dolu iki gündü, o kadar yola rağmen yine olsa yine giderim ;)

Bir çok yerleri gezdik, bununla beraber çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi sorusuna cevap bulduk :D Şahsen okumakta şart ama gezmek önemliymiş arkadaş :D
Nerelere gittiğimiz söyleyecek olursam,
İlk olarak Ankara'ya girer girmez bizleri Gazi Üniversitesi, yurtlar falan karşıladı sonrasında öğretmen evinde güzel bir kahvaltı yaptık.
Gitmeden önce yaptığımız toplantılar da nerelere gideceğimiz belliydi. İlk olarak kahvaltıdan sonra Anıtkabir'e gidildi, sonrasın da öğlen yemeğinde ve Anadolu Medeniyetler Müzesi ziyaretin de bulunduk. 3 TBMM bulunduğu için ilk günde yeni TBMM'ye gidildi. Planlanan zamana göre akşam 3 saatlik serbest zaman sonrası yurda doğru yolumuzu aldık. Yurdumuz 1 saatlik mesafede olduğundan daha çok yer görme imkanımız da oldu, mesela Esenboğa havaalanını uzaktan görme :D

Gezimizin ikinci gününde ise sabah kahvaltısı, ilk iki TBMM, MTA, Çankaya,Aqua Vega akvaryum gezisinde bulunduk. 
Bunları bir yazı da yazmayı düşünmüyorum çünkü çok resim ve tanıtacak yerler var.
Anıtkabir'i şimdi yazacağım, TBMM ziyaretlerini ayrı, müze ve akvaryum gezileri ise ayrı olacak ve en kısa zaman da yazacağım inşallah ;)

Ve Anıtkabir yazıma başlayayım.
Bildiğimiz üzere Atamızın mezarının bulunduğu Anıtkabir ülkemiz de çok önemli yer teşkil etmekte, herkesin görmek istediği, bir kere gittiğiniz de bir daha gitmek istediğimiz yer. Herkes görmeli bence, o kadar ince detaylarla düşünülüp, yapılmış ki anlatıldığı zaman hayran kalıyorsunuz.

Biraz yapı hakkında bilgi verecek olursam 1944 de başlayıp 1953 yılında tamamlanan Anıtkabir Anıttepe de yer almaktadır.

İlk giriş kısmın da sizi çeşitli ağaçlar, bitkiler karşılıyor. Buranın adı Barış Parkı. Atatürk Dünya'da barışı getirmek amacıyla bir çok ülkeden değişik ağaçlar isteyip dikmiştir. Buna karşılık her ülkeden bir sürü fidan gelmiş.


Barış Parkının bir kısmı.


Anıtkabir'e hemen gidildiiğini biliyordum ama öncesinde sağ ve solda iki kule bizi karşılıyor. Bu kuleler Anıtkabir de 10 tane bulunmakta. Hepsinde ayrı şekiller ve tanıtım amaçlı yazılar var.



Girişte sağdaki kule de Anıtkabir'in yapısını ve resimlerini görüyoruz. Yapım aşaması ile ilgili hocamız bilgi verdi ama o sırada yapıyı incelediğim için ne yazık ki pek dikkat etmedin anlatılanlara :/


Bu şekil Selçuklu döneminde gücün ve bağımsızlığın sembolünü göstermektedir. Bu simgelerden kulelerde bulunmakta.
Bu kulenin adı İstiklal Kulesi.



Girişte sağ tarafımız da bulunan Hürriyet Kulesini bu kadar çekebilmişim. O sırada askerler nöbet değişme işini bitirmiş gidiyorlardı. Oysaki önümüz de nöbet değiştirselerdi ne güzel olurdu merak ediyorduk.


Kulenin içinde bulunan fanusta Anıtkabir'in yapım aşaması ve hangi taşları kullanıldığı gösteriyor.


Bu simge ise Melek figürüdür ve bağımsızlığın kutsallığını, elindeki kâğıt Hürriyet Beyannamesi'ni göstermektedir.


Burada üç bayan heykeli bulunmaktadır. Önde elinde tas tutan kişi rahmeti, onun solunda ki bir dizini kırmasıyla saygıyı, arkada ki ise Atatürk vefat ettiği için üzüldüğünü sembolize etmektedir.
Tam karşısın da üç erkek figürü bulunmaktadır. Bunları fotoğrafını çekemediğim için bilgi vermek olmaz :(


Anıtkabir'e giderken hem sağda hemde solda bulunan tamı tamına 24 tane aslan bulunan yerin adı ise Aslanlı Yoludur. Bu 24 oturur vaziyette ki aslanlar Oğuz boylarını simgeler. Yan yana ikişer tane olarak devam etmektedir.


Burası ise Anıtkabir'e gitmemize sağlayan yol. Gidene kadar zorlandığımızı belirtmek isterim. Taşların arası açıktır ve önünüze bakmadığınız takdir de düşme tehlikeniz yüksek. Bunun nedeni ise başımız dik değil önümüze eğik olarak Atamızın huzuruna çıkalım anlamına gelmektedir, saygıdan yani. 


Müdaafa-i Hukuk Kulesi. İçeri girmedik nedense orayı geçip direk Anıtkabir'e yol aldık ama ben bir kaç fotoğraf çektim.
Üzerin de olan simge ise düşmana 'Dur!' demek anlamına gelmektedir.


Girişte sağ tarafımız da kalan kule ise Mehmetçik Kulesidir. Orada ki simge ise savaşa gitmeye hazırlanan Mehmetçiği göstermektedir.


Girişte hemen sol tarafınız da görebilirsiniz. Anıtkabir'in tam önüne geldiğiniz zaman her iki tarafında da olduğunu göreceksiniz. Farklı şekiller bulunan bu yapılarda sol tarafta olan simgeler savaşa hazırlığı anlatmaktadır, sağdaki simgeler ise savaşın bittiğinin ve Türk halkının fedakarlıklarını, kahramanlıklarını temsil etmektedir. 
En etkileyici yerler.




Ve Atamızın naaşının bulunduğu bina. Orada adını pek duymadım ama adı Mozole'ymiş.


Anıtkabir de bir çok yerde askerin nöbet tuttuğunu göreceksiniz. Bu Mozole tarafında olan Asker. Hiç bir kıpırdama yok, helal dedik arkadaşlarla. Hele ilk kuleler de yer alan askerler daha sert ifadeleri vardı.


Mozole tarafından etrafın büyüklüğünü göstermek için çektiğim fotoğraf. Burada bile küçük gözükebilir ama baya büyük olduğunu söylemeliyim.


Şeref Holü'ne girdiğimiz zaman sağımız da Atatürk'ün Türk halkına son mesajı bulunmaktadır.


Bu da sol tarafta yer almaktadır ve İsmet İnönü'nün Atatürk öldükten sonra yazdığı taziye mesajıdır.


Bu Lahit taşı ve etrafındaki bütün taşlar Ülkemizin bir çok yerinden gelmiştir. Atamızın Naaşı burada değildir, bunun 7 metre altında bulunmaktadır. Biz sadece bunu gördük, Naaşının bulunduğu yere götürülmedik.


Çıkış yönünün sağ tarafından yer alan bölmeler.

 Buralar ise Anıtkabir de bulunan müzeler. İlk girildiğinden bir çok tablo görülmekte. Resim çekmeye izin yoktu ama buraları çektik. Buralar ise savaşı daha iyi anlamamız için yapılan resim ve canlandırmalar bulunmakta. Canlandırma derken çeşitli eşyalar, toprak, ateş simgeleri ve insan heykelleri bulunmakta. İlk olarak Çanakkale Muharebesi anlatılıyor.










Diğer tarafa geçtiğimiz zaman bir çok tablo bulunmakta. Burada askerlerin büyüklerinden helallik alıp savaşa gitmelerini konu almaktadır.



Sonrasın da ise Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz anlatılmaktadır.





Savaşta halka zulüm eden düşmanları konu alan büyük bir tablo.


Buradaki Atatürk'ün olduğu tablolarda Atamızın gözlerine baktığınız zaman sizi takip ettiğini göreceksiniz.


Bu sembollerden çıkışa doğru bir sürü bulunmakta ve anlatılmakta. Fazla gezme imkanımız olmadı gidilmesi gerekiyordu.



İçeri doğru müzeler de yer alan eşyalar gösterilmekte, burada Atamızın doğduğu ev, kütüphanesi, silahları, nişaneleri, yazıları bulunmaktadır. 


Bunlardan biri.


Burası ise Atamızın kütüphanesin de bulunan kitaplardan hazırlanmış yer. 4000'e yakın kitap okuduğu bilinmektedir. Bu kadar da Çankaya'daki evinden bulunmaktadır.


Çıkışa doğru önümüze Türkiye'yi simgeleyen Türk bayrağı şekli var, oradan aşağıya bakınca Ankara manzarası ile karşılaşıyorsunuz. 


Anıtkabir Bayrak Direği. Özel olarak Türk asıllı Amerikan vatandaşı Nazmi Cemal tarafından yapılmıştır. Özel bir yapıya sahiptir. Bayrak dalgalandığı zaman öyle bir sistemle yapılmış ki direğe sarılmıyormuş. O zaman rüzgar olmadığı için fazla dalgalanmadı ama çok büyüktü.


Bu beyefendi ise oranın askeri ve rehberi. Bizimle girişte çıkışa doğru eşlik etti ve bilgilendirdi. Kendisine teşekkürlerimizi sunduk çünkü hem çok iyi ilgilendi hemde bizi bilgilendirdi. Gittiğiniz zaman sizinle ilgilenen bir rehber kesinlikle oluyor ve öncede randevu almanız gerekmektedir.

Gezimiz böylelikle bitti. Daha birçok fotoğraf vardı ama hepsini koyamadım hem çoğuda arkadaşımızın kamerasında. 
Harika ve bilinçli bir gezi oldu. Çoğu yerde duygulandım, rehberimizin anlatımı ve o zaman yaşanıla olaylar insanı derinden etkiliyor.O kadar zorluklarla kazanılmş bir ülke ki ülkemiz her anlamda kıymetini bilmek şart.
Atamızın Naaşının bulunduğu yeri gezmek ise paha biçilemez. Kesinlikle Ankara ya yolunuz düşerse hemen gidip gezin derim.

Gezi yazım devam edecek ama ardarda değil arada bir kaç yazıdan sonra TBMM'lerinden bahsedeceğim.

Sevgiler, saygılar^^


3 Aralık 2014 Çarşamba

OKK 41.Blog Turu ihanet//Monica McCarty Bir Tur Böyle Geçti^^


Turumuzun son yazısından merhaba^^

Yine ve yeniden harika, ilginç ve turlarımıza yenilik katan bir tur ile karşınızdaydık. Diğer turlarımızla aynıydı ama çoğu yazılarımız, etkinliklerimiz ve hediyelerimiz farklı ve sürprizlerle doluydu. 

 İlk olarak tanıtım sonrası ise özel yazılarımız geldi. Monica ve kitabımızı, kitaplarını daha iyi tanıdık. Monica'yı tanımayanlar bir nebze tanımış oldular, buna bende dahil ;)
Bana katan şey ilk Monica kitabım olması :D Asi ve Maskesiz kitapları vardı ama okuyamadım, buna kısmetmiş.

Sonrasın da Söke Un sponsorluğunda harika ekmekler yaptık, en eğlendiğim yer burasıydı. Ekmek yapmak gerçekten eğlenceli ve mükemmeldi. İlklerden diğeri ise ekmek yapmamdı :)

Sonrasın da Klanların sofrasına konuk olduk ve süt ürünleri ile soframızı zenginleştirdik^^


Ekmeğimiz Akdeniz ekmeğiydi, tam bizim süt ürünlerine uygun bir ekmekti. Süt ürünlerinin yanında ise harika gitti. Kesinlikle ikisini beraber tüketin derim ;)

Yazım için;

OKK olarak faklı faklı sofralar kurduk, resimler çektik^^ Hepimiz ayrı lezzetler ile klan sofrasına yerleştik^^ :D
Merak edenler için buyurun linkler^^



Turumuz sırasında turumuzun neşeli insanı, sevdiğimiz ablam Kitap Tutkusu Nişanlandı^^ Uzaklarda olsak da kalbimiz hep onunlaydı, bizim yerimize de eğlendiler Pudra Tozu ve Kütüphanemden Kitap Manzaraları^^
Biz de, yani My Twin ile bi Ankara turu yaptık, kitabımızı kitapçılarda araştırdık bulduk^^ Raflarda harika durduğunu söyleyebilirim ;)
Turumuzun bize getirdiği yenilikleri hiç bitmedi anlayacağınız ;)

Kitabımızı daha iyi tanıyın diye ufak bir ön okuma ve daha meraklanın diye alıntı yayınladım :)
Ön okuma ve alıntılarımız için link;

Okumayanlar için gelsin ;)


Sonrasın da kitabımıza yorumum;




Turumuz da böylelikle bitmiş oldu^^

Koridor yayınları ile 10 kişiye kitap ve 2 kişiye Söke Un paketi hediye ettiğimiz yarışmamız halen daha devam etmekte. Kesinlikle katılın derim ;)


Yine böyle harika bir turda görüşmek üzere canlar, emeği geçen herkese teşekkürü bir borç bilirim^^


Katkılarından Dolayı Koridor Yayınlarına Çok Teşekkürler^^





2 Aralık 2014 Salı

OKK 41.Blog Turu ihanet//Monica McCarty Kitap Yorumu^^


Herkese merhaba^^

Bugün yorumum ile sizlerle olacağım :) Yazarımızı bütün Historical severler bilir hatta çok sever. Şahsen Historical kitap okumadığım için pek benim tarzım değildi ama yazarın dili akıcı, konuları ise ilgi çekiciydi. Yazarın çoğunlukla İskoç konulu yazdığını biliriz, İskoç severler için birebir. Bu kitabımızda da hem İskoç hemde İngiliz konusu geçiyor.




Kocasına ihanet edip ülkesinin krallığını kurtarmak isteyen Bella Yılan lakaplı Lachan MacRuairi tarafından bir gece ansızın kaçırılıp yardım etmek için ülkesine götürülür. Daha en başından tehlikeli sularda gezdiğini ve sonunun ne olacağını bilemeyen Bella kızını da ardında bırakarak bir bilinmeze sürüklenir ama bu sırada sert görünüşlü Lachan'den ne kadar nefret etse de ondan uzak kalamaz. Lachan MacRuairi geçmişte yaptığı bazı hatalar nedeniyle topraklarını ve unvanını kaybetmiştir. İçine kapanan ve hiç bir acısını belli etmeyen Lachan Klan için paralı olarak çalışır. Bir gün gelen görev için Leydi Bella'yı kaçıran Lachan başına gelecek olanlardan bihaberdir. 

Konumuz böyle ;)
Klasik konular diyebilirim. Şahsen okumasam da bir kaç okuduğum kitabı andırıyor. Burada da erkek karakterimiz büyük badireler atlatmış ve her şeyi kaybetmiştir. Eski karısı nedeniyle kadınlara güveni olmayan Lachan'ı dize getiren Bella olacaktır ama ne zorluklarla. O yüzden bir alkış alalım :D



Bella'nın kocasına karşı işlediği ihaneti ilk okuduğunuz zaman bu ne diyebilirsiniz ama okumaya devam ettiğiniz de neden yaptığını ve kocasının aslında nasıl biri olduğunu öğreniyorsunuz ;)
Artı olarak Bella'nın kızına olan sevgisini ve cesaretini beğendim, kızı için her şeyi yapabilir tarzdaydı.

Monica'nın kitabını ilk okuyuşum. Normal de İskoç kitaplarını çok merak ederdim ama bana pek hitap etmediği için okumadım ve ilk bununla başladım :) İlk olarak Historical kitaplar da erkekler hep sert ve anlaşılmaz görünümünde ama her zaman geçmişlerin de yaraları vardır ve bayan karakterimiz de bu yarayı onarmak için elinden geleni yapar.
Kitabımız da entrikalı olaylar falan baya geçiyor. Sonuçta kitabımız da bir kaçırılma olayı var ve arkada yığınla adam :O Daha ne olsun :D



Konumuz böyle devam ediyor ve beklenen son^^ Sonu tahmin etmek mümkün ama nasıl olaylardan sonra olacağı ise merak konusu, o yüzden okuyup öğrenin derim ;)

Tavsiye kısmına gelecek olursam Historical okuyanlar ama Monica'nın hiç kitabını okumayanlar( Ki pek sanmıyorum, ülkemiz de en sevilen yazar ;) ) kesinlikle bir kitabını okuyun derim. Monica severler ise tam sizlik, zaman kaybetmeden hemen okuyun ;))

Kitaba Puanım 5/4


Alıntılar ve Ön okuma için;


Kitabımızın serisini merak edenler için Kitap Tutkusu'nun yazdığı yazıya sizi alalım ;)
Link İçin Tık Tık!! 


Diğer yorumları merak edenler için;


ÇEKİLİŞ

  10 Şanslı kişiye kitap, 2 şanslı kişiye ise Söke Un paketini kazanacağı yarışmamız Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasında!!

Takipte kalın^^








28 Kasım 2014 Cuma

OKK 41.Blog Turu ihanet//Monica McCarty Ön okuma ve Alıntılar.^^


Herkese Merhaba^^

Tur kitabımızı daha iyi tanıyın ve hemen almak isteyin diye bugün Ön Okuma ve Alıntılar ile sizlerle olacağım ;)

İlk olarak Ön okuma diyorum, zaten Monica severler hemen kitabı alır ama olsun merakınız daha da artsın diye bunları da paylaşayım, paylaşalım ;)

Ve Ön Okumamız^^




Ön Okumaya doyamayanları kitapçılara, yada 10 kişiye hediye ettiğimiz yarışmaya davet ediyorum ;)
Yarışmaya nasıl katılacağınızı aşağıda açıklayacağım ;)



Vee Alıntılar^^


Görebildiği kadarıyla, suratı sert ve soğuk granitten yontulmuş gibiydi. Bella şaşkınlıkla o karanlık bakışların, kare biçimli çenenin, çıkık elmacık kemiklerinin ve dolgun dudakların yakışıklı olabileceğini, hatta son derece yakışıklı olabileceğini fark etti, ama adamın suratında pis bir ifade vardı. Kapkara bir kalbin o suratı mahvetmiş olması çok yazıktı. 

******

Elini geri çekti. Ne yaptığını sanıyordu? Bu histen hiç hoşlanmamıştı. Neredeyse...Şefkati andıran bir şeydi. Ama ancak bir aptal aralarında bir şey olabileceğini düşünebilirdi. O, toprakları ve itibarını yitirmiş bir adamdı. Bir hayduttu. Utanmıyordu, ama gerçekçi biriydi.

******

Onu ilk gördüğün anda ne göğsüne hançer saplanmış gibi acı çekeceğini, ne de  midesi alt üst olmuş gibi tüm benliğini kaplayan o fırtınamsı hislere kapılacağını düşünmüştü. Sonra, ona ihanet eden tek bir kalp atışında, başka bir şey hissetmişti. Daha da sertleşmiş, kötü bir ifadeye bürünmüş, hatta yıllar boyunca çok daha yakışıklı bir hal almış surata bakınca, öylesine keskin bir istek duymuştu ki nefesi kesilmişti.

******

Onları çok seviyordu. Yıllarca çektiği zorluklardan sonra, kader nihayet yüzüne gülmüştü.



Alıntılarımızı da yayınladık, daha ne duruyorsunuz? :D Ya hemen yarışmamıza katılın yada hemen kitabı alın ;) 

Neyse efenim bakalım bugün ve ilerleyen günler de turumuz da neler var ;)


28.11.2014
Kitap Tutkusu-Yazar ve Seri Bilgisi.
Fighting!!- Önokuma ve Alıntılar.

29.11.2014
Yorum

30.11.2014
Bir Tur Böyle Geçti.


ÇEKİLİŞ

  10 Şanslı kişiye kitap, 2 şanslı kişiye ise Söke Un paketini kazanacağı yarışmamız Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasında!!


Takipte kalın canlar^^



27 Kasım 2014 Perşembe

OKK 41.Blog Turu ihanet//Monica McCarty Klan Liderleriyle Geleneksel iskoç Sofrasına Oturuyoruz!




Turumuzun en eğlenceli ve iştah açıcı yayınından herkese Merhaba^^

İskoç kitapları pek okumasam da İskoç ve historical kitapları seven OKK ablalarım ve K.mm olunca bende az çok bir kaç şey öğrendim. Bu kitap ile daha da katlandı :)

Şimdi Söke Un sponsorluğun da Klan Liderlerin Geleneksel İskoç Sofraların da neler var onlara bir bakalım.
Herkese hitap eden yemekler var sofrada ;) Bende Süt ve Süt ürünlerin konsepti ile karşınıza geldim ;)

İlk olarak İskoç sofrası ve Süt, süt ürünlerinin arasında da bağlantıyı ve geçmişi öğrenelim ;)


Geleneksel İskoç sofrasında süt ve süt ürünlerinin çok önemli bir yeri vardır. İlkbahar - Yaz aylarında süt çiğ olarak tüketilirken, kış için de peynir ve tereyağı olarak muhafaza edilirdi.


Sütün az olduğu senelerde sığırlardan bir miktar kan çekilerek bundan kan pudingi veya kan sucukları yapılırdı. Kan pudingleri veya diğer versiyonları; bir miktar tereyağıyla karıştırılarak ya da sade olarak kış aylarında yemeklerde kullanılırdı. 

Not: Kan Puding ve sucuktan resim paylaşacaktım ama yazınca bile bi kötü oldum o yüzden merak edip bakmayın derim ;)


Şimdi Söke Un'un katkıları ile yaptığımız hazırlıklara bir göz atalım ;)

Yapım aşaması çok eğlenceli geçti, gerek Söke Un'dan ekmeği yaptığım zaman gerek fotoğrafları çektiğim zaman ;) Ekmeğimiz ise Akdeniz Ekmeğiydi^^ Nedeni ise içerisindeki malzemelere bakınca bir de ne göreyim süt ve süt ürünleri mevcut. Benim süt ürünlerinin yanına yakışan bir ekmekti, çok da güzel oldu^^


Yapım aşamamız böyleydi, ekmeğimiz çok güzeldi, kesinlikle öneririm ;) Eğer yarışmadan kazanamazsanız bile hemen alıp deneyin derim ;) Sıcak sıcak mis kokulu ekmekler harikaydı^^ 
Yazımın sonuna geldim, bakalım takvimimiz de neler var :)


27.11.2014
Klan Liderleriyle Geleneksel İskoç Sofrasına Oturuyoruz!
Sakız Enginar Blogunun sahibi Lezzet Danışmanı Dilek Yetkiner konuğumuz.

28.11.2014
Kitap Tutkusu-Yazar ve Seri Bilgisi.
Fighting!!- Önokuma ve Alıntılar.

29.11.2014
Yorum

30.11.2014
Bir Tur Böyle Geçti.

ÇEKİLİŞ
10 şanslı kişiye kitap, 2 şanslı kişiye ise Söke Un Paketi hediye ettiğimiz yarışmamıza Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasından katılabilirsiniz!!

Takipte kalın^^








25 Kasım 2014 Salı

OKK 41.Blog Turu ihanet//Monica McCarty Kitap Tanıtımı^^


Herkese merhaba!!
OKK’nin 41. blog turunun konuğu Koridor Yayınları’ndan çıkan, Monica McCarty’nin yazmış olduğu İhanet romanı! Bu kez turumuz Koridor Yayınları ve Söke Un sponsorluğunda bir proje turu olacak! Highland Guard serisinin 4. kitabı İhanet ile Syke Adası'na konuk oluyoruz! Hem adayı, hem de kitabın geçtiği dönemi tanımaya, tanıtmaya çalışacağız. Ve klan liderleriyle birlikte geleneksel İskoç sofrasına oturacağız. Proje turumuzu takip etmek için bizden ayrılmayın! 

Kitabımızı Tanıyalım^^


Uğruna savaştığı adaletin pençesinde kalmak mı, yoksa onu alev alev saran tutkuya esir olmak mı?
Muhafızlar arasında soğukkanlılığı ve gizli görevlerdeki ustalığından dolayı "Yılan" lakabı ile anılan Lachan MacRuairi güvenilmesi zor biridir. Sadakatini yıllar önce yitirmiş, kayıtsızlığı ise acı bir ihanetle mühürlenmiştir. Ancak Lachan, Bella MacDuff'ı kaçırıp onu kralın taç giyme törenine ulaştırmakla görevlendirildiğinde her şey değişir. Kibirli görünümüyle kontes, onun yeniden aşık olmama yeminini tehlikeye atacaktır.
Tutkulu ve fedakar bir kadın olan Bella, tacı Bruce'a giydirerek hem İngiltere kralına hem de kocasına meydan okuyunca bunun bedelini ağır bir şekilde öder. Kızını ondan uzaklaştırırlar, artık kısıtlanmış olan özgürlüğü de elinden alınmıştır. Barbarca mahkum edildiğinde çocuğunu geri almak için tüm varlığını ortaya koyar, ne var ki bu, çelik bakışlı acımasız savaşçıya ruhunu açmak anlamına gelecektir.


Takvimimiz^^

Tanıtım
25.11.2014
26.11.2014
Pudra Tozu- Skye Adasına Dair.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları-Serinin Dayandığı Tarihi Gerçeklik: İngiliz - İskoç Savaşı.

27.11.2014
Klan Liderleriyle Geleneksel İskoç Sofrasına Oturuyoruz!
Sakız Enginar Blogunun sahibi Lezzet Danışmanı Dilek Yetkiner konuğumuz.

28.11.2014
Kitap Tutkusu-Yazar ve Seri Bilgisi.
Fighting!!- Önokuma ve Alıntılar.

29.11.2014
Yorum

30.11.2014
Bir Tur Böyle Geçti.

ÇEKİLİŞ

  10 Şanslı kişinin kazanacağı yarışmamız Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasında!!
Takipte Kalın!!



Katkılarından Dolayı Koridor Yayınlarına Çok Teşekkürler^^






24 Kasım 2014 Pazartesi

Gündüzsefası// Sarah Jio Kitap Tanıtımı^^

Herkese merhaba^^
Uzun bir aradan sonra bloğuma geri döndüm, en kısa zaman da buradan neden olmadığımı sizlere anlatacağım ama ilk önce kitabımızın tanıtımını yapayım ;)

Yeni kitaplarını dört gözle beklediğimiz ve çıktığı zaman kendimizi kaybettiğimiz Sarah Jio kitabı sizlerle^^


Bu kitabın da konusu harika hele kapağı, bayıldım :*

Fazla uzatmadan konuya gelelim^^


Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü… 

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950'li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny'nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York'ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle'a Tekneler Caddesi'ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi'ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny'nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır. 

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio'dan bir başyapıt daha. Gündüzsefası'nı okurken, ne kadar imkânsız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz. 

"Kitabı okuyup rafa kaldırdığınızda bile etkisinden kurtulamayacaksınız."


Konumuz böyle, yine harika değil mi??

Yorumum en kısa zaman da sizlerle olacak, hemen okumaktan çekiniyorum çünkü okursam sonra yeni kitabını bekle bekle dur :( Neyse ki Arkadya Yayınevi bizleri düşünüp erkenden çıkarıyor ;)


Başka bir yazımda görüşmek üzere canlar, tanıtımı okuyup hemen bir kitapçıya gidin derim ;)
Sevgiler^^

7 Kasım 2014 Cuma

Mim, Vol Bilmem Kaç :D Book Challenge Tag^^


Herkese merhaba^^

Bir kaç hafta önce mimlenmiştim, hem Bin Tatlı Yıl hemde Instagram'da bu mime etiketlendim. Instagram'da da ayrı yapardım ama daha aynı mim iki kere olduğuna göre rahat yazacağım yer burası diye burayı tercih ettim :)
Şimdi mimimize başlayalım^^








1)İlk Hayranlığım

Tabii ki de Alacakaranlık. Bütün kitap severler bu seri sayesin de kitap okumaya başlamış belli ki. Biz de öyle, ilk filmi gözümüze çarptı sonra hocamızın desteği ile kitap aşkı aldı başını gitti :D 
Halen daha yeri bende apayrıdır Alacakaranlık serisinin. Serinin bütün kitaplarını okuduk ve filmlerini izledik^^










2)Favori Serim

Alacakaranlık diye düşünebilirsiniz lakin benim favori serim Hush Hush serisi^^ Yazarın sadece dört kitapta bitirmesi beni biraz üzse de tam yerinde bıraktı. Geçen sene seriyi bir daha okudum. Seneye belki bir daha okurum, azıcık arası açılsın demi :D










3)Favori Kitabım

Bir kitap severe sorulmayacak soru ama soruldu bir kere en sevdiğim kitaplar arasından seçecek olursam Ateşböceği Yolu/Kristin Hannah^^














4)Favori Erkek Karakterim

Hush Hush serisini çok severim tabi ki de Partch^^ Asabi, yakışıklı, melek, kişilik olarak da iyi, aşk adamı vs. daha ne olsun <3










5)Favori Bayan Karakterim

İşte zor bir soru daha! Şahsen bayan karakterler o kadar sinir bozucu ki hangisini diyeyim bilemedim :( Hepsinin bi tripli halleri var :P
Ama seçecek olursam Fırsatçı kitabından Olivia^^











6)Favori Okuma Saatlerim


Gece kuşu bir insan olduğum için yatmadan önceki saatler de kitap okumayı çok ama çok seviyorum^^ Bi gözlerim ağrımasa ve sabah erken kalkma derdi olmasa daha iyi ya neyse :P



Kitap geçmişim hakkında bilgilerim bunlar^^
Mim'i herkes yapabilir ;) Sadece benim mim'i görüp yaptıysanız beni bilgilendirin, cevaplarınızı çok merak ederim ki ben :D 

Sevgiler, saygılar^^


1 Kasım 2014 Cumartesi

Beni Bulabileceğiniz Yerler^^

Selam :)

Normalde böyle bir yazı yazmayı düşünmüyordum ama baktım beni bulmak çok zor oluyor :P bende beni bulmanıza yardımcı olayım dedim ve bazı sosyal alemde nerelerdeyim diye bir post yazmaya başladım ;)



Facebook^^


İlk olarak herkesin ama herkesin (Ünlüler hariç :P) bulunduğu Facebook hesabım daha doğrusu Fighting Blogunun Facebook hesabı^^
Hesabım için Tık Tık^^ 



Sırada ise Twitter^^



Pek twittercı değilim, sadece blog da yazdığım yazıları paylaşıyorum bir de işim yoksa arada Kore hayranları bir etkinlik başlatıyorlar onlara katılıyorum :)
İşte hesabım^^


İnstagram^^


Kendi hesabım, blogun falan değil ;) Herkesi kabul etmem, kitap veya Kore hayranı iseniz tamamdır ama diğer türlü ortak arkadaş yoksa kabul etmem ;)
Hesabım için Tık Tık^^


Watpadd^^

Çok güzel e-kitapların olduğu, her daim okuyabileceğiniz bir site. Dünya'nın her yerinden yazar var herhalde. İngilizce e-kitaplar gördüm ama fazla detaylı bakamadım ;)
Watpadd yazım için Tık Tık^^
Watpadd Hesabım için ise buraya Tık Tık^^


Pinterest^^


Fazla bakmasam da harika fotoğraflar yüklü. Bulmak istediğiniz fotoğraflar varsa bir bakın derim ;)
Hesabım için Tık Tık^^

Üye olduğum bakamadığım yada uğraşmak istemediğim hesaplar ;)

Vikitap^^


İlk zamanlar da sürekli baktığım yere şu sıralar hiç ama hiç uğrayamıyorum ne yazık ki :( Doğrusu zamanım da olmuyor :( Bundan sonrada binde bir bakarım yine ;) 
Hesabım ise Tık Tık^^

Goodreads^^


Sadece üye olduğum ama hiç bakmadığım bir site daha. İngilizcem için iyi olacak bir site ama diğer sitelere bakamadığım gibi buna da zamanım yok :/ 
Hesabımı vereyim belli olmaz belki ilerde bakarım :P
Hesabım için Tık Tık^^


Eveeet öneme göre hesaplarımı sıraladım ;)
Beni buralarda bulabilirsiniz, mesaj atabilirsiniz ;)
Çok girmediğim yerlere mesaj atarsanız göremem :( Anca işim olduğu zaman açarım o zaman görürüm mesajı ;) O yüzden varsa eğer sık kullandığım hesaplara mesaj atın, hemen cevap vereyim :*

Yazım bu kadar sevgiler, saygılar^^