13 Eylül 2017 Çarşamba

Haftalık Öneriler//Kitap, Dizi, Film, Müzik^^ #7


Selam^^
Geçen hafta bayramdan dolayı haftalık yazımı giremedim ama zaten bundan sonra 2 hafta da bir bu yazımı gireceğim. Biraz özleyin diye. :D Şaka bir yana sık sık paylaşmak biraz fazla olduğu için 2 hafta da bir olması daha iyi. Hem ben zaman bulup böylelikle erken zamanda paylaşabilirim. :)











 Kitap^^


Bu kitabı My Twin önerdi. Bu seferlik de ben önerebilir miyim dedi bende canıma minnet deyip kabul ettim. Çok önereceğim kitap var ama hemen aklıma gelemiyor. En iyisi okuduğum kitaplar listesine baksam iyi olacak. :)
Serinin ikinci ve üçüncü kitabını da sipariş ettik, o derece sevmiş belli. :) Yakında yorumu blogun da olacakmış. 



Dizi^^


Cheese In The Trap^^
Diziyi herkes izledi ama herkes benim kadar sevdi diyemem. Park Hae Jin'in oynadığı rolü beğenmeyen çok oldu, kıza zaten laf atmayan kalmadı vs. vs. ama ben bu diziyi 2 kez izledim, yine olsa yine izlerim. :) İzleyemeyenlere de bir kez de olsa şans verip izlemelerini öneriyorum. :)



Film^^


Kızgın Kuşlar^^
Geçen sene yeğenleri izlemeleri için götürdüğümüz ama My Twin ve benim için süper bir film olduğuna kanaat getirdiğimiz animasyon filmi. Zaten çocukça olacak ama animasyon izlemeyi çok seviyorum. En son Leyleklere baktım ama sevdiğim söylenemez. Şimdi de sırada bekleyen Patron Bebek var :D



Müzik^^

Geçen gün My Twin dinlediği için hoşuma giden şarkı. Şu tekrarlanan yerleri çok sevdim, o yüzden sizlere de öneriyorum. Klibi sallayın. :P
Charlie Puth// Attention^^

İkinci şarkımız klasiklerden, yani geçen seneler de sürekli dinlediğim şarkılardan.^^
Beast(Yeni adıyla Highlight)// Back To You^^




Bu haftalık bu kadar, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^
Keyifli haftalar geçirmeniz dileğiyle.^^



Buralarda da varım^^






11 Eylül 2017 Pazartesi

Sen Gittiğinde(Eğer Yaşarsam #2)//Gayle Forman Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba
Daha yeni Eğer Yaşarsam yorumunu yayınladım. Arayı fazla açmadan bunu da paylaşmak istedim. Normalde iki kitabı da bir yorum da birleştirecektim ama Eğer Yaşarsam film yorumu da eklenince böyle ayrı olmak durumunda kaldılar. Gerçi film olmasa da yine ayrı yapardım çünkü bu kitap ilk kitaptan çok, çok iyiydi.

Her şey bitti derken... Sadece bir tesadüf yetebilir...
"Ben bir nehrin akıntısına kapılmıştım, o ise kıyıda kalmıştı." Adam'ın, Mia'yı aşkıyla hayata döndürmesinin ve Mia'nın, onun hayatından çıkmasının üzerinden üç yıl geçmiştir...
Artık ülkenin bir ucunda yaşayan Mia'nın Juilliard'da yıldızı gittikçe parlamaktadır. Adam ise Mia'nın gidişinin ardından onun için yazdığı şarkılarla grubunun dünya çapında ünlenmesini sağlamıştır. Fakat elde ettiği başarılar, içindeki boşluğu doldurmaya yetmez.
Sonunda şans, sadece bir geceliğine yollarını kesiştirir. Mia'nın, evi gibi gördüğü New York'u gezerlerken birlikte geçmişe gidip kalplerini geleceğe... ve birbirlerine açacaklardır.

İlk kitapta Mia ölüm döşeğinde ne yapacağını bilemez haldeydi. Son kısımda Adam'ın yardımıyla hayata döndü ama aslında bunu çokta istemiyordu. Adam, Mia için her şeyini bırakmaya hazır, tabir-i caizse köpek gibi seven delikanlıdır. Daha ilk gördüğü anda hem Mia'ya hem de onun müziğine aşık olur ve senelerce kah güzel, kah sancılı dönmeler geçirirler ama yine birbirlerine deli gibi aşıklardır. Mia uyandıktan ve aylar sonra üniversite gittikten sonra Adam'dan sessiz sedasız ve hiçbir şey demeden ayrılması Adam'ı çok üzer ve hayata küsüp, müziği bile bırakmasını sağlar ama bir gün beklenmedik bir kişinin ziyaretinden sonra Adam'ın hayatı değişir. Yıllar sonra Adam Rock yıldızı olmuştur ve dünyaca tanınır ama mutlu değildir.(Neden olduğunu anlamışsınızdır.) Beklenmedik bir gece Mia ile karşılaştığında ise iki aşık geçmişlerini ve şimdi ki hayatlarını düşünmeye başlarlar. Adam'ı ilk kitapta da burada da çok sevdim. Böyle bir aşk yok arkadaş. Her kitapta aşkı okuyoruz ama Adam'ınki çok ama çok farklıydı. Bu kitaba başladığım zaman kitabı komple Adam'ın anlatacağını öğrendiğim zaman ise tarifi imkansız bir mutluluk yaşadım.
Genel anlamda konu böyle.


Mia'yı burada daha çok sevdim. Yaptıklarına hak veriyorsunuz ama Adam'a bu yapılır mı da diyorsunuz. İkilem, ikilem. Yine de onun da aşkı çok güzeldi, sonda ki o bomba ise kitabın en can alıcı noktasıydı ve benim en sevdiğim yerdi.
İki kitaptan en çok sevdiğim bu kitap oldu. Nedenleri ise, Adam'ın anlatması, ilk kitapta da sevdiğimiz o aşkı burada daha yoğun hissetmemiz, yazar bu kitapta daha iyiydi, diğer kitaba göre bir tık geliştirmiş kendisini, böyle uzar gider nedenler.
İki kitabın arasını açmamakla iyi yapmışım, ikinci kitabın hemen okumama rağmen yine de kafamda soru işaretleri oldu ama en önemlisi yaşanan çoğu olayı hemen hatırladım. Araya bir kaç kitap alsaydım büyük ihtimalle çoğu şeyi unutacaktım.

Kısacası kitap ve seri çok güzeldi. Başta çok tereddüt ettim ama yazar gerçekten harika yazıyormuş. Kalemine, kurgusuna hayran kaldım. Tabii bir kaç mantık hatası vardı. Mesela Adam ve grup üyelerinin arasındaki sorunlar. Bunu daha mantıklı bir nedenle kaleme alabilirdi. Bir kaç tane daha mantık yönünden eksik yerler vardı ama dile getirmeye gerek yok, bu hatalarla bile yazarı sevdim. Diğer kitapları daha iyidir, belki okurum belki okumam. Zaman gösterecek, çünkü bu seri de tatmin olup, tereddütlerim boşa gitmiş olsa da halen daha kafamda soru işaretleri var.
Bunların yanı sıra bu kitabın film olmaması beni acayip sinir etti. İlk film o kadar güzeldi ki tekrar, tekrar izleyebileceğim bir yapımdı ama bu kitabın, en çok hak eden bu kitabın filminin olmaması beni yaraladı. Biraz araştırıp neler olmuş, neden çekilmemiş film, bunun hakkında bir kaç şey öğrensem iyi olacak.



Tavsiye kısmına gelecek olursam yine ve yeniden çok sevdiğim bir kitap olduğundan şiddetle tavsiye ediyorum. Dram sevmeyebilirsiniz ama sırf bu kitap için, Sen Gittiğinde için biraz dişinizi sıkıp İlk kitabı okursanız bu kitabın güzelliğini göreceksiniz. ;) Benden tavsiye, tercih size kalmış.^^



Kitaba puanım 5/5^^



Alıntılar^^

Elimin sürekli titremesine öyle çok alışmıştım ki artık bunun farkında bile değildim. Ama parmaklarım Mia'nınkilerle birleşir birleşmez bu titremenin sona erdiğini ve amfiyi kapattığınızda bangır bangır müziğin aniden kesilmesi gibi etrafın bir anda sessizleştiğini hissettim. Sonsuza dek bu şekilde kalabilirdim.


*****


Hall ailesinin masasındaki yerimden feragat etmiştim; daha doğrusu, bu yer elimden alınmıştı.


*****

"...Gerçekten tuhafsın ama benimsin."


*****


Bana her sabah uyandığımda nefes alma isteği veren şey müzik değildi. Bakışlarımı ondan ayırıp karanlık sulara çevirdim.



Bir yorumun daha sonuna geldik, gönül isterdi ki bu kitabından film yorumunu yapayım ama olmadı, buna imkan vermediler. :( Tek dileğim fikirlerini değiştirip en kısa zamanda filmini yaparlar.^^
Bol kitaplı günler.^^




Buralarda da varım^^


7 Eylül 2017 Perşembe

Eğer Yaşarsam//Gayle Forman Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bir kitap yorumu ile yine ve yeniden karşınızdayım. Bu sefer ki kitabımız yılladır kitaplıkta öylece duran Eğer Yaşarsam serisinin ilk kitabı. Okuyalı bir haftadan fazla oldu ve ben daha yeni yorumu yayınlıyorum. Bayram biraz yoğun geçince böyle oluyor. :D

Sıradan bir günde...
On yedi yaşındaki Mia, bir genç kızın isteyebileceği her şeye sahiptir: sevgi dolu bir aile, ona âşık bir erkek arkadaş, müzik ve olasılıklarla dolu parlak bir gelecek...
... bir saniyede her şey değişir...
Bir sabah ailesiyle yolculuğa çıkan Mia'nın hayatı bir anda altüst olur. Kendini, kaza geçirdikleri arabanın enkazından yaralı bedeninin çıkarılışını izlerken bulan genç kız, parçaları yavaş yavaş birleştirince neler kaybettiğinin ve geride bıraktıklarının farkına varacaktır. Hayat ve ölüm, mutlu bir geçmiş ve bilinmezliklerle dolu bir gelecek arasındaki ince çizgide yürüyen Mia, bir günde hayatının en önemli seçimini yapmak zorunda kalacaktır.

Konumuz böyle. Tam yaşam ve ölüm arasında kalan o ince çizgide var olan bir insanı anlatıyor. Kitabın kurgusal bir olay olduğunu düşünmüştüm ama yazarın röportajını okuyunca (Kitabın son kısmında ekli.) seneler önce yaşanan bir trajediden esinlenmiş. Gerçek olmasına ise ayrıca bir üzüldüm. Her ne kadar gerçek hayatta bu tarz olayları sık duysak da okuyunca insan bir tuhaf oluyor.
Neyse. Gelelim karakterlere.



Mia sevdiğim bir karakter oldu mu pek emin değilim. Yazarın böyle bir karakteri yazmasına anlam veremedim ama röportaj devam ettikçe açıklıyor kendisi. Yazdıkça böyle bir karakter, böyle bir ilişki çıktı diye. Doğrusu o kadar pozitif ve neşeli aileden böylesi bir kız çıkması inanılır gibi değil. Okuyanlar ne dediğimi anlamıştır umarım. Sürekli acaba ben kızları değil miyim? -ki sonra bu düşünce hiç düşünülmemiş gibi ortadan yok olup gitti- belki de öyle ama yine diyorum yazar acaba neden böyle bir şey yaptı? (Düşünen emoji.) Sonrasında Adam'a olan davranışları, yani bir insan bir insanı seviyorsa illa bir neden mi olmalı. Kızın taktığı konu buydu. Oysa ki ne kadar çok seviyor, kız için ölüp bitiyor.

*****
 
Bir şeyler mırıldanmaya başladı. Kısık sesle. Hep aynı kelimeyi söylüyordu: Lütfen, Lütfen, Lütfen, Lütfen, Lütfen, Lütfen, Lütfen, Lütfen, Lütfen. Sonunda durdu ve yüzüme baktı. "Lütfen Mia," diye yalvardı. 
"Bana şarkı yazdırma."


******

Oysa ki şu alıntıya bakın, ne kadar içten bir söz. Burayı okuyunca içim parçalandı.
Diğer karakterleri Mia'dan daha çok sevdiğim doğrudur. Mesela arkadaşı Kim. Ne kadar düşünceli ve aklı başında bir karakter. Hiçbir zaman anlam veremem neden baş karakter saf ve aklı başında olmazken ikinci kız ve en yakın arkadaş düşünceli ve en doğru şeyi bilen biri oluyor, hatta en doğru şekilde nasihat veriyor? Şimdi anlamadım, anlamıyordum ve böyle giderse anlamayacağımda. :/
Mia'nın anne, baba ve kardeşi Teddy'i çok sevdim. Yazarın geçmiş zamandan kesitler sunduğu yerleri daha bir çok sevdim bu aile sebebiyle.^^

Gelelim genel anlamda yorumuma. Kitabı My Twin ilk istediği zaman ne yalan tereddüt etmiştim, bu tarz şeyleri pek sevmiyorum. Tamam dram kitaplar favorim ama hepsinin de bir sınırı var. :D İşte bu yüzden bu kitaplar içinde sürekli tereddüt ediyordum. Küller Şehri bitince kitaplığın karşısında fazla oyalanmadan bu seriyi seçtim nedense, birden kendine çekti. İyi de yapmışım. Mia karakterine ısınamasam da kitap gerçek anlamda güzeldi. Biraz kısa gibi geldi ama amaç oydu bence. Şimdi ikinci kitabın daha uzun olduğunu ve İlk kitap gibi olmayacağını düşündüğüm için içim rahat ve sevdiğim seriler arasında olacak gibi. Yine de bunu demek için henüz erken. ;)



Yazarın kalemi gerçekten güzel, verdiği mesaj, aile ve dostluk sevgisi vs. Hepsi ince elenip sık dokunmuş gibi. Tabii karakterler üzerinde biraz daha çalışırsa harika olacak. Kendisi genel anlamda dram yazan bir yazar. Diğer kitaplarını alır mıyım pek emin değilim. Başta da dediğim gibi bu tarz dram konularını sevmiyorum. ;) Gerçek hayat yeterince yıpratıcı, gerek yok okuyup da daha fazla yıpranmaya. Yine de ben alışkınım bu tarz kitaplara, okumak isterim diyorsanız tavsiyemdir ama bu tarza uzaktan bile bakmayanlar uzak dursun bence. Filmini izleyin diycem ama o bile aynı derece de dram.

Kitaba Puanım 5/5^^


Alıntılar^^

Hepimiz kırıldıktan sonra yapıştırılmayacak türden nadide eşyalar gibi etrafa saçılmıştık ve bizi kimse yeniden bir araya getiremezdi.


*****

"Seni gördükleri anda dışarı atarlar."
"Umurumda bile değil,"dedi Adam. "Benim sadece bir saniye ihtiyacım var."
"Neden? Yani bir saniyede ne yapabilirsin demek istiyorum?"
Adam bir süre sessiz kaldı. Grimsi yeşil ve kahverengiye çalan gözleri birden karardı. "Ona burada olduğumu gösterebilirim. Birinin hala burada olduğunu kanıtlayabilir."


*****

Bana tam olarak ne olduğunu bilmiyordum ve ilk kez bunu umursamadım. Umursamak zorunda değildim. Tek bildiğim ölmenin kolay, yaşamanın zor olduğu.



Ve gelelim film yorumuna.^^



Konu bildiğiniz gibi, pek değişik bir şey yok, böylesi en güzeli diyor oyunculara geçiyorum. :)
Chloë Grace Moretz
Jamie Blackley
Lauren Lee Smith
Liana Liberato
Mireille Enos
Joshua Leonard

Oyuncular harikaydı. Bu kadar uyumlu oyuncular görülmedi, duyulmadı.^^
Şaka, şaka görüldü ama bu kadro da çok iyiydi.



Oyuncunun kendisini tanıyordum ama hiçbir filmini izlemedim, bu filmi ilk oldu. Diğer oyuncular kadar harikaydı. Mia karakterine çok iyi can vermişti. 



Çok tatlı kendisi, oyunculuk da harikaydı. Adam için başka birini düşünebilir miyim? HAYIIIR!! :D
Kendisi tam Rock Roll beybisiydi. İkinci kitabı okuyunca kendisi çok yardımcı oldu. :)


Arkadaki kişiler Mia'nın anne ve babasını canlandıran oyuncular.


Bu sahne hem kitapta hem de filmde çok güzel ve anlamlıydı.










Film resimler ve gifleri böyleydi. Kitabını okuduysanız kesinlikle filmini de izleyin derim. Ben filmini tekrar tekrar izlemeyi düşünüyorum. Cidden övdüğüm kadar var. Kitapla uyumlu oluşu, karakterlerin bütünlüğü ve oyuncuların yetenekleri. Hepsi birbirinden güzel olunca ortaya da kesinlikle tavsiye edilecek bir film çıkmış. 
Eğer kitabı okumak istemiyorsanız filmini izleyin derim ama ağır dramlara gelemiyorsanız tavsiye etmiyorum. :)



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



 Buralarda da varım^^



27 Ağustos 2017 Pazar

Küller Şehri (Ölümcül Oyuncaklar #2)//Cassandra Clare Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba,
Uzun bir aradan sonra kitap yorumu ile karşınızdayım. Kemikler Şehri yorumumu buradan okuyabilirsiniz. Küller Şehri'ni daha doğrusu Ölümcül Oyuncakları serisine 4 sene ara verdim. Kitapların çokluğu, fiyatlarının pahalı olması almamıza engeldi. BKM Kitap güzel bir indirim yapıp, 9.90 TL yapınca hemen seriyi tamamladık. Hal böyle olunca bende tekrardan okumaya başladım. Kemikler Şehri bittikten sonra hemen buna başladım ve işte karşınızda ikinci kitabın yorumu.
İkinci kitap, birinci kitap gibi heyecanlı, sırlarla ve entrikalarla dolu ama bu kitapta neler olmuyor ki. 😱😱

Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak kadar heyecan! Ölümcül Oyuncaklar can yakmaya devam ediyor!
Komada bir anne ve dünyayı yok etmeye kararlı bir baba.. Clary Fray, kurtadamlar, şeytanlar ve gizemli Gölgeavcılarıyla dolu, ürkütücü New York yer altı dünyasına doğru sürükleniyor. Geçmişiyle ilgili öğrendikleri yalnızca başlangıç. Şimdiyse dünyanın kaderi Clary'nin ellerinde. Yeni keşfettiği güçlerini ustaca kullanmayı ve asla kendisinin olmayacak bir erkeğe karşı hislerini dizginlemeyi başarabilecek mi?

Kemikleri Şehri kitabının sonunda neler öğrendik neler. Burada işler az da olsa bu konu üzerinden gitti. Jace ve Clary'nin babası (Bu yorumu okuyan kişi kesin ilk kitabı okuduğu için yazıyorum, sakın spoi olarak anlaşılmasın, darılırım. :D) Valentine yine ortalığı karıştırmakta birebir. Bu sefer ki amacı İblisleri uyandırıp kendine köle yapması için KÖlümcük Kılıç'ı eline geçirmek. Peki geçiriyor mu, evet. Şaşırmıyoruz tabii. Ama nasıl geçiriyor, kimler bu uğurda feda ediliyor okuyun öğrenin derim, çünkü o feda edilen kişilere çok üzüldüm. Ahh Cassandra. :/
Jace ve Clary kardeş olduklarını öğrendikten aralarında oluşan kavga, gürültü hiç bitmedi ama amaç başka. Yazar burada gerçekten saçmalamış. Yani iki seven insan kardeş olur mu? Diziler de "Durun siz kardeşsiniz, evlenemezsiniz!" Saçmalığı olmuş. Ee bari öyle yazdın öyle devam et, kardeş gibi. Neyse efenim bununda kokusu çıkar ama ters işler bunlar canlar.
Jace yine taş, yine ters, yine lafını gediğine oturtturan cinsten. Bana birini hatırlatıyor ama söylemem. Yaşadıklarına çok üzüldüm, hele babası tarafından ona yaşatılan acılar daha bir sinir olmama sebep oldu ama o sonda Simon'la yaşanan olayda vay beee Jace, adamsın dedim.(Alkış Emojisi.) Clary'dan kitabın sonuna kadar bahsetmek istemedim, çünkü beni sinir etti. Bu kadar bencil olma bee dedim ama o sonda, Jace için olanlar da kendine acayip acıdım. Bakalım Camlar Şehri kitabın da neler olacak.


Kitabımıza yeni karakterler giriyor. Bunlardan bahsetmek için erken ama Maia karakterini çok sevdiğimi söylemek isterim. İsabella ve Alec'in anne, babası bizi başta sinir etse de sonradan sevilesi insanlar oluyorlar. 
Birde Simon var. O ilk bölümler de var ya sinirden deli oldum. Fighting Blog Instagram hesabını takip ediyorsanız hikayeler de görmüşsünüzdür. Bu kadar saçma salak bir karakter görmedim. Yazar sırf sempati kazansın diye olur olmadık yerde Simon'u ortaya attı. Böyle niyetin var daha mantıklı sebeplerden ortaya gelseydi ya bu Simon'un olayı. Bana hak verenlerin ellerini görelim. Clary'iye olan davranışı, onun ona izin vermesi o kadar çileden çıkaracak cinstendi ki Jace'e hak verdim hani.
-_- Neyse.
Birde Magnus var tabii. Kitapta Jace'den sonra sevdiğim tek karakter. kalp kalp. Simon gibi olur olmadık yerlerde ortaya çıkıyor ama işe yarıyor, hem de nasıl. Ama koskoca iblis efendisinin bu tür işlerler uğraşmasına o kadar güldüm ki devam kitaplar da Magnus'u dört gözle bekliyor olacağım. (Öpücük Emojisi.)


Karakter analizinden sonra diyeceğim o ki karakterle beni sinir etse de seviyorum bu seriyi. Yazarı dili, hayal gücü on numara beş yıldız. Zaten hayranım kendisine birde böyle akıcı ve okunulası kitaplar çıkarıyor yaaa favori yazarım kendisi. Her ne kadar sevsem de karakterleri böyle mal yapmasına çok sinir oluyorum. Ne zaman aklı başından bir karakter göreceğiz biz!!! 
Kitabı ve seriyi kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer bu seri çok fazla diyorsanız Cehennem Makineleri serine şans verin, sonra buna dönün derim. Gerçi o seri ve bu seri arasından bağ varmış, iyi ki kitaplar elimiz de ve iyi ki okumuşum. Nedeni şu; serinin ikinci kitabından sonra Cehennem Makineleri'nin ilk kitap olan Mekanik Melek'i okumak gerekiyormuş.(Bütün seri de okunmalımı pek emin değilim.) Sonrada Camlar Şehri'ni okumalıymışız. Arada bağlantı çokmuş diyorlar ki tahmin edebiliyorum. Öyle işte. Ben okudum, belki ikinci kitabı ara verdiğim sürede okurum bilemeyeceğim artık, bunu zaman gösterecek.


Kitaba Puanım 5/5



Alıntılar^^


Jace'in Gölge Avcısı derisi, her seferinde görünür yaraları iyileştirip saklar ama en kötü yarasına asla çare olamazdı.


*****

"Sevgi insanın seçeneklerini elinden alır."


*****


"Hepinizle karşılaşmanın bir zevk olduğunu söylemek isterdim fakat değildi. Oldukça rahatsız ediciydi ve açıkçası, herhangi birinizi tekrar görmek için hiç sabırsızlanmıyorum. 




Bir yorumun ve yazının daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^


Buralarda da varım^^


26 Ağustos 2017 Cumartesi

Haftalık Öneriler//Kitap, Dizi, Film, Müzik^^ #6



Selam^^
Yoğun günlerde bile Haftalık Öneriler yazımı ihmal etmiyorum. :) Uzun bir yazı olsaydı (Bkz. Chicago Typewriter halen daha duruyor.) yazmazdım ama bu fazla zamanımı almadığı için hemen yazıyorum. :) 








Kitap^^


Aşkın Ötesinden//Deniz Erbulak.^^
Kendisi çok sevdiğim bir yazardır. Bu kitabı ilk okuduğum kitabı oldu, biraz ağır başlasa da unutamadığım, herkese tavsiye ettiğim şahane bir eserdir. Sizlerin de böylesi naif ve yoğun duygulu bir aşkı okumanızı öneririm. :)
Not: yazarın diğer kitapları da tavsiyedir. :)


Dizi^^


Reply 1997-1988^^
Reply serisini bilmeyeniniz yoktur kesin. Tarihi konuları, yaşantıyı ve en önemlisi aşkı o kadar iyi anlatan bir seri ki kesinlikle öneriyorum.
Reply 1994'ü ne yazık ki sevmediğim için önermiyorum ama ben serinın hepsini izlemek istiyorum derseniz onu da aradan çıkarın :)

Reply 1997 yorumu için Tık Tık!!

Reply 1988 yorumu için Tık Tık!!


Film^^


Love, Rosie^^
Bir Alışverişkoliğin İtirafları filmi gibi henüz kendisine yorum yapmasam da çok sevdiğim bir film olduğu için hemen önerilere ekledim.^^  Kendisi Pegasus Yayınlarından çıkan Kadere Bak kitabının film versiyonudur. ;)


Müzik^^



Merakla beklediğim ve geçen günler de piyasaya çıkan Murat Dalkılıç&Oğuzhan Koç ikilisini Aşikar şarkılarını kesinlikle öneriyorum, beklediğime değdi. :)

Dinlemek için Tık Tık^^


İkinci şarkımız My Twin'in beğendiği benim de açıp açıp dinlediğim, Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer'in Ateş Böceği şarkısı.^^

Dinlemek için Tık Tık!!




 Buralarda da varım^^


Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



20 Ağustos 2017 Pazar

İzlediğim Filmler//Ölümcül Kaçış, Kocan Kadar Konuş-Diriliş, Ölü Gelin^^

Herkese merhaba^^
Çok sık film izlemediğimi diğer yazılarım da belirtmiştim ama izlemek istediğim film listesi yapınca artık bir yerden başlamanın zamanı geldiğini anladım. İlk olarak merak ettiğim ve kitapta uyarlanan filmleri izledim ki bu zamana kadar sadece 2 kitabını okumadan da 1 tane film izledim. :)
Şu an hem film izliyor hem dizi izliyorum ama film daha baskın çıkıyor. Dizime de saygısızlık olmasın diye şimdilik diziye devam kararı aldım. :D
Gelelim filmlerimize.^^



Ölümcül Kaçış.^^


Konusu;
Thomas’ın uykudan uyanması ve hareketli asansörde kendini bulmasıyla olaylar başlamıştır. Asansör içerisinde yerini alan Thomas’ın karşısında kendi yaşlarında olan bir takım kişileri görmesi ve kendi geçmişini hiç bir şekilde hatırlayamaması Thomas’ı bir aksiyon içerisine davet eden olayların gelişmesini ortaya çıkartır. Buraya nasıl ve ne zaman ettirdiği konusunda hiç bir bilgisi olmayan Thomas, her sabah labirente giden bir kapının açıldığını görmekte ve bu kapı akşam ile birlikte kapanmaktadır. Her 30 günün sonunda asansörde farklı bir grubun görülmesi olayların akışını başlatmıştır bile. 
Full HD Film İzledim'den Alıntıdır.


Kitabı sevmiş hemen filmini izlemek istemiştim ama o sıralar internet olmadığı için filmi bu zamana kadar kaldı. :) Filmi ne yazık ki sevemedim. Kitapla daha uyumlu olsaydı daha iyi olurdu, aslında çok fark yok ama kitabı okuduğum için bazı olaylar hep askıda kaldı. Kitabı okumayan biri için vasat bir film olabilir ama tam tersi de olabilir. Thomas'ın hemen kendini olayların ortasında bulması, sanki yıllardır -ki hafızasını kaybediyor- oradan yaşamış gibi açılın ben her şeyi hallederim havaları bu filmde olmamış. Kitapta daha sakin, biraz ürkek ama sonradan aklı başına gelen bir karakterdi. 
Oyuncular iyi, hakkını vermişler. En çokta 30 taşında olan ama filmde 16 yaşında olan Minho hakkını vermiş. :D Evet 30 yaşında kendisi ve Güney Koreli bir aktör. Korelileri bildiğimiz için susuyorum. Ama Minho karakteri cuk diye oturmuş bunu dile getirmemek olmaz.

Önde koşan Minho.^^


Bu tarz filmleri sevenlere öneririm. Kitabı da güzel, yorum için Tık Tık!!^^

Kamera arkasından Minho ve Thomas. :)



Kocan Kadar Konuş 2 Diriliş^^


Konusu;
Çok sevgili Türk kızı, Bir önceki kitapta mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegâne temelinin bir koca bulmak olmadığını anlatmaya çalışmıştım hatırlarsan. O kitapta bana verilen tavsiyeleri hiç uyguladın mı bilmiyorum ama sonunda başıma neler geldiğini gördün. Şunu hiç unutma: sen belli bir yaşa gelene kadar kimileri evlen diye baskı yaparken kimileri de evlenmeni engellemek için elinden geleni ardına koymayacak!Nikâh masasına oturana kadar atlatman gereken çok badire, dahili ve harici çok bedhahların olacak.
Tüm bunlara rağmen akıl sağlığını koruyabildiysen seni gönülden tebrik ediyorum; yüce bir insan, eşsiz bir varlıksın sen Türk kızı! 
D&R'dan Alıntıdır.



Kendileri de kitaptan uyarlama bir filmdir. Bir ara ünlü olan Kocan Kadar Konuş'un ikinci kitabı Diriliş'in film versiyonu. Bu sefer çiftimiz evleniyor ama engeller çok fazla. İlk filmi acayip sevmiştik, zaten Murat Yıldırım var filmde sevilmez mi? <3

Ama ikinci filmi sevdiğimi söyleyemem. İlk film harika ötesiydi, hatta ondan kitabı beğenmeyip filme hayran kalmıştım ama bu olmamış. Kız evleniyor anladık, ailesi bütün düğün olayına karışıyor ki olmazsa olmaz ama her şeye laf bulan Efsun sus pus oluyor, hiçbir şeye karışmıyor. Cıks sana yakıştıramadım Efsun, sonradan da depresyona girmen mantıksızdı.


Resimde de görüldüğü üzere çiftimiz evleniyor ama ne evlilik. İzleyince Allah düşmanımın başına vermesin diyorsunuz. :D 


Filmde sevdiğim kısımlar, Sinan'ın bir türlü evlilik teklifi edememesi. :D Altta gördüğünüz gifin olduğu sahne ve doğum günü sahnesi. :)
Tavsiye eder miyim bilmiyorum. İlk film sevenler bunda hayal kırıklığı yaşayacak sadece onu bilin. Haa ben Murat Yıldırım ve Ezgi Mola için izliyorum diyorsanız o zaman izleyin derim, ikisi de harika çünkü :)





Ölü Gelin^^


Konusu;
Esas evlenme günü için nişanlısı ve ailesi ile evlilik provası yapan Victor Van Dort evlilik yeminini yanlış söylediği için prova ertelenir. Bu yemini ezberlemek için kendi kendine alıştırma yaptığı sırada yüzüğü bir dala takar ama o dal sandığı şey değildir. Bir anda etraf tuhaflaşınca neler olduğunu anlamayan Victor Van Dort bir anda kendini ölüler diyarında ve ölü bir kızla evli olarak bulur.


Turkcell'in müşterilerine özel TV+ uygulaması var. Telefonunuza indiriyorsunuz ve yüzlerce film önünüze seriliyor. Bu filmde onlardan biriydi. Birden gezinirken önüme çıktı bende izlemek istedim. Güzel ve değişik bir animasyon filmiydi. Bir çok yerde adını duyup izlemediğim filmlerden. Çocuklar için biraz fazla olabilir ama yetişkinler için güzel bir filmdi. 




Bu kısım çok tatlıydı. Bakışlarına bakmayın siz çok güzeldi. :)
Filmi tavsiye ederim, artı TV+ uygulaması da güzel. Çoğu film Harry Potter'da buna dahil arşivinde bulunuyor. :)







Diğer toplu film yorumlarımı merak edenler için;














Bir yazının daha sonuna geldik, en kısa zaman da ikinci film yorumlarım ile karşınızda olacağım. :)
Sevgiyle kalın.^^


 Buralarda da varım^^