23 Ağustos 2014 Cumartesi

Kuralsız//Veronica Roth Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Aylar sonra Uyumsuz serisinin ikinci kitabı Kuralsız'ı okudum. Biraz daha okumamayı düşünüyordum ama üçüncü kitap Yandaş'ı aldıktan sonra kitabı okumak şart oldu. Zaten Tris ve Dört'ü özlemişim. Biraz da kendime kızdım neden arayı fazla uzattım diye çünkü isimleri aklımda tutamadığım için yan karakterlerin azıcık çözmek zor oldu :/ Bu kitabımız da diğer kitap gibi harika. 

Tris son yaşananlardan sonra abisi, Dört ve bir kaç arkadaş ile hayatta tutunmak için Dostluk topluluğuna giderler. Yaşanan olaylardan etkilenen Tris Dört den bazı şeyleri saklamayı uygun görür. Tabi Dört de öyle. Yerleşkelerini ve topluluğu tekrardan ayağı kaldırmaya çalışan Tris bazı fedakarlıklar yapacaktır. O sıra da Uyumsuz'ları ayırt etmek için elinden geleni yapan kişilerden de kendilerini korumak zorundadırlar. 
Tris ve Dört kendileri koruyabilecekler midir? Tris'in verdiği kararlar düzen getirecek midir?
Soruların cevapları kitapta^^
Diğer kitabın yorumu için Tık Tık...

Sonrasın da serinin her iki kitabını da sevdim lakin Uyumsuz yorumum da Tris'ı çok sevdiğimden bahsettim ama burada beni sinir etmeyi başardı >_<


Sanki yazar duymuş böyle dediği mi, ki Kuralsız çıktıktan sonra yorumum gelmişti :P yine okurlarını iyi tanıyor. Olaylar bu kitapta da hiç durmuyor. Arkanı her daim kollaman gerek felsefesi arada yüzünü gösterdi yine de düşmanlar belliydi. Bazı gerçekler ortaya çıkınca Tris ne yapacağını şaşırdı ve doğrusu yerinde olmak istemezdim. Gerçekleri öğrendiğinde ise her şeyin aslında bir yalan olduğunu ve ihanete uğradığını anlıyor Tris. Öğrendiğim de kimin ne yaptığını şok oldum. 


Dört'e gelince tatlım yine aynı ruh haline sahipti ama bazı olaylar ile kendini az geri çekti ama o nasıl bir aşk yaaaaaaaa :D Bazı şeyler yazıcam ama spoiler olur diye susuyorum^^ Sadece bir tane Dört!!!! :*

Aynen öyle Eser'cimm :D 

Her bir sayfası olay, skandal ve ekşınla kaplı. Doğrusu Tris'in bu olaylara karşı yaklaştığı tavırı pek desteklemedim ama işte yazar ne yapacağını iyi biliyor. Maşallah her bir şoku yaşattı bize sağ olsun Veronica :) 

Sevdiğim çok yeri oldu hele Cristina ve Dört'le olan yerler^^ 
Kitabımızın sonu tatmin ediciydi ve merak duygusu ile kapağı kapattım.
Şimdi Yandaş da sıra. Kitap biter bitmez Yandaş'ı elime alıp az da olsa baktım sayfalara bir de ne göreyim  burada Dört'de bizimle^^ Yani onun duyguları da yer almakta. Hemen okumayı düşünmüyorum, seri bitiyor çünkü :( Ne acı verici bir şey :'( 

Neyse Dört'ün duygularını okumak farklı olacak. Ditopya serilerini sevenler yada ben okumam Ditopya diyenler bence bir kez daha düşünün ve Uyumsuz serisine başlayın. Pişman olmayacaksınız benden söylemesi^^ 

Not: Halen daha filmi izlemedim. My Twin kız pek uymamış, onu izleyip kitap daki duygu ve düşüncelerimi değiştiremem dedi ve izlemedik. Ama ben sadece Dört için! :P izleyeceğim ;D


Şu sıralar da Kuralsız çekilmekte. Haberleri alıyoruz :) En kısa zaman da izleyeyim filmi bari.
Son olarak serinin yan kitabı sayılan bir kitap çıktı Four adında. Daha yeni olduğundan bizde anca çıkar :/


Kitaba puanım 5/5

Alıntılar^^

Ve bazen gerçekleri öğrenmek istiyorsan, bunu istemen gerek.

*****

Hayat da bizi kirlerimizden arındırıp dünyaya tertemiz geri yollasa hoş olurdu. Ama bazı kirler kolay çıkmaz. 

*****

Ona ihtiyacım olduğunu söyleyemem.Onu muhtaç olamam, bu kadar net. Birbirimize muhtaç. olmamalıyız çünkü bu savaşta kimin ölüp kimin kalacağını hiç kimse bilemez.

*****

"Ben önemli falan değili. Herkse ben olmadan da yaşayabilir,"diyorum.
"Herkesten bana ne? Ben nasıl yaşayacağım?"
Başını eğip elleriyle gözlerini kapatıyor. Parmakları titriyor.

Alıntıya Not: Oyyyy Dört :'(

*****

İnsanların katman katman sırlardan oluştuğunu keşfettim artık. Birini tanıdığınızı sanıyorsunuz, onu anladığınızı düşünüyorsunuz ama her zaman sizden sakladıkları bir yanları, yüreklerinin derinliklerine gömdükleri arzuları oluyor. Hiç kimseye tam olarak tanıyamazsınız ama bazen onlara güvenip güvenmemeye karar verirsiniz. 


Başka bir yorumda görüşmek üzere xoxo :D




17 Ağustos 2014 Pazar

Mimler//Benim Çiftlerim^^

Merhabalar :))
Sevgili Uçay'ın yine mimine talip oldum :D Normalde ismimin olmadığı mimler yapmam ama Uçay o kadar güzel mimler yapıyor ki katılmamak olmuyor :P Yine Kore  ile ilgili bir mim. Koreli oyuncular yada şarkıcıların arasında en beğendiğin çift? Ya da kesinlikle çift olmalı dediğimiz bir mim. Ne yalan söyleyeyim dört gözle bu mimi bekledim çiftlerimi sizlerle paylaşmak için ;)

Not: İzlediğim dizilerin sırasınca yaptım :)
Dipnot: Hepsi dizi oyuncusu. K-pop dan hiç birini çift yapamam!! :P
Veee çiftlerim mimi başlasın!!! :P



İlk olarak unutulmaz dizimiz Bof (Boys Over Flowers) Namı diğer F4^^ 
İlk gençlik dizilerimizden biri ve bazı canlar kızacak ama diziyi izlediğimden beri Minho'ya yakıştırdığım tek kişi Hye Sun^^
Dizi de Jandi oppanın kıymetini bilmese de gerçekte beraber olurlarsa ki pek sanmıyorum azıcık kıymet bilsin :P


İkinci çiftimiz tabii kide Secret Garden'dan^^
Ahhh ne diziydi ama Cemiyet Dilerimmm^^ Keşke o zaman blogum olsaydı da uzun uzun yazaydım. Şimdi yaz diyenleri duyar gibiyim ama daha yeni biten dizinin yorumunu yazamıyom nerede eskiler :P
Hyun Min'in hiç skandalını görmedim zaten anca askerlik, gel ününü tekrardan kazan falan zor işler :P
Unniyi sevmesem de yakışıyorlardı^^


Gerçek hayatta gerçekten beraber olmasını istediğim tek çift^^ Diziler de çok iyi çiftler her ne kadar bu dizi de sadece sevgili olsalar da harikalardı.  Oppamm seni ellere vermek istemem ama Park Shin hye de pek el değil hani :D 
3.dizilerini de çekeceklerdi(The Heirs için teklif gitmişti Yong Hwa'ya kabul etmişti ama sonradan unni ile sürekli aynı diziler de oldukları için bir söylenti çıktı ve işi bahane ederek vazgeçti bu projeden gerçi sonradan sevmediğim bir unni ile dizi çekti ya neyse -_- Neyse ki ikinci karakterdi :P) lakin bu olay oldu :/
En En En favori çiftim :*
You've Fallen For Me dizisinden^^


Micky datlu şey seni :D Çatı katı prensi dizisinde beraber olan bu çifti de birbirlerine çok yakıştırıyorum ;) Unni güzel, oppa taş daha ne olsun ;) Yan yana da harika gözüküyorlar ama unni Micky den az büyük sanki :/ Ama ne demişler aşkın yaşı olmaz! :D
Rooftop Prince dizisinden^^



Reply 1997'deki en manyak çift^^
Daha doğru kız tam bir çatlak ama number one :D Oppayı tanırız, severiz, evimizin oğlu, kız da iyi daha ne olsun :P Oppa buldun buluşturma :D 


Yong Hwa Oppam ve Shin Hye unniden sonra en en en yakıştırdığım çift bunlar^^ Unni ciddi anlamda güzel. Yeorim zaten datluluk abidesi daha ne olsun ;)
Yeorim şu an askerde ama geldikten sonra bu unniyle bir skandala karışmasını canı gönülden isterim :P
Nice Guy dizisinden^^
Kesinlikle izleyin derim :*


Şu uyuma bakın hele^^


Huyu huyuna, yaşı yaşına uyan ve çok yakışan bir diğer çiftlerden biri^^ 
Oyyy diziyi izlerken kaç kere keşke gerçekte de çift olsalar dedim :) Olsalar ne iyi olur^^
That Winter The Wind Blows dizisinden^^ Şiddetle öneririm ;)


Gençlik dizilerinde en sevdiğim ikinci çift^^ Oppanın sarı saçları bir taneydi şu an için siyah olsa da bu renkte yakışmış :) Unniyi tanır gibisiniz Bof'da Jandinin kankası, Kim Bum'un sevdiceği^^
Dizi de pek belli olmasa da harika bir çift ama unni oppadan kesin büyük :P
After School: Bokbulbok dizisinden^^


En, en, en beğendiğim ve sevdiğim çiftlerin arasında bunlar da yer alıyor^^ Dizi de oppa başta uzak dursa da sonlara doğru harika ötesi bir çiftiler. Unninin harika mimikler gerçekte de öyleyse oppa yaşadı :P Bence bu çiftte bir skandal çıkarmalı :P
You Came From The Stars dizisinden^^


Vee işte son çiftim^^
Gerçi unni gerçekte evli, mutlu olunca gerçekte imkansız ama dizi de harika bir çifti^^ Hele evlilik zamanları yok mu ^_^
Yakında dizi yorumum gelecek ama mükemmel bir dizi olduğunu şimdiden söyleye bilirim ;) Kesinlikle bu çifti es geçmeyin^^
Cunning Single Lady dizisinden^^


Benim çiftlerim bunlar^^ Uçay'ın yine bir kaç mimine talimin yakında onları da yazarım inşallah ;) Konu Kore olunca durulmuyor insan :P
İsteyen mimi yapabilir ;) Belirli bir isim vermiyorum ;)
Sadece tek bir kişiye mim'e davet ediyorum B. ablam yani Kitap Tutkusu'nu ;)

Sevgiler, saygılar ve bol oppalılar :P

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Bana Prenses Deme!!//Vefa Enver Kitap Yorumu^^


Selam!!^^
 Aşk Kumarı kitabıyla bizi kendine hayran bırakan Vefa Enver'in en son yeni baskısı ile çıkardığı Bana Prenses Deme!'yi uzun zamandan sonra okudum. İlk çıktığı zaman çok okumak istemiştim ama nedense olmadı, alıp okuyamadım. Sonun da okuyunca da pek bi sevdim. Konu diğer kitaplara göre çok değişik ve güzel. Zaten Türk yazarlarımızın böyle güzel kitaplar çıkarmasına hayranım. 


Nil annesinin bir tanesini babasının ise prensesidir. Her ne kadar herkesin gözünde çocuk gibi hissedilse de arık büyüdüğünü ve çocukluk aşkı babasının sağ kolu Murat'a ispat etmek ister. Gerçekten büyüyüp, serpilince herkesin gözü üstünde olur buna kendinden emin, yakışıklı ve küstah Yiğit'te dahildir. Kafasını koyduğunu yapan Nil hayatın getirdiği acı tercümeleri görür ve her şeyin hayal ve imkansız olduğunu anlar. Nil, Murat'ın gerçekten seviyor mudur? Peki bazı ilk aşklar mutlu sonla bitebilir mi? Yoksa asıl aşk başka yerde midir?

Sorular, sorular ;) Cevaplar için kitabı okuyun derim ;)
Yazarın severek okuduğum artı itinayla kızdığım bir kitabı oldu. Nil ne kadar güzel bir karakter olsa da cıks o inatçı halleri, çocuksu tavrı Yiğit'i eğlendirse de beni sinir etti. Ama sonra ki mücadelesi yok mu işte ona bayıldım. Şahsen onun yerinde olsam yapamazdım :)


Nil'in haline bakınca ilk aşk her zaman pekte ilk aşklık olmuyormuş diyoruz. İlk aşk herkes için önemlidir. Saf temiz duygulardır bizim için ama ya karşı taraf? Neyse derin mevzular bunlar :P Biz devam edelim :))
Yiğit ise oyy oyy oyyy harika bir karakterdi ona da kızdığım yerler oldu ama yüzde doksan yaptıkları hep haklı yereydi. Hatta bir olaydan sonra "Bırak Yiğit yaaa, ne hali varsa görsün!" dedim ;P Ama iyi yürekli, sevecen ve bi o kadar da asabi Yiğit durur mu? Cıks :*


Murat' a diyeceğim yok sadece başka bir kitapta gözüme gözükme diyorum :P 
Kitap bir yere kadar acaba ne olacak diye diye geçti. Olaylar o kadar akıcıydı ki iki günde bitti kitap. Sevdim mi sevdim Nil'in bazı halleri beni verem etse de süperdi. Hele o son yok mu :) Anne, kızın didişmeleri ve kazananın mutluluğu. 


Yazarın her duyguyu en ince ayrıntısına kadar anlatması, aşkı, dostluğu, güveni ve sevgiyi bizlere okurken yaşatmasını severek okudum.
Şimdi yazarın Son baharda çıkacağı kitabı Bana Öyle Bakma!'yı dört gözle bekliyorum. Alıntılara bakınca harika bir kitap daha olacağı orta da. Sabırsızlıkla bekliyorum :)
Kapağa bakacak olursak kitabın içeriğini yansıtan ve uyan başka kapak olamazdı.
Vefa Enver kitabı okumayan varsa bu kitabı öneririm. Gerek konusu, gerek anlatım ve karakteri güzel olan bu kitabı tavsiye ederim. Okurken hem eğlenip, hemde aşkın hiç bir şeye engel olmadığını göreceksiniz^^

Kitaba Puanım 5/4


ALINTILAR

 Nil'in 'Bana prenses deme!' diye çıkışlarını hatırlayınca yüzünü geniş bir sırıtış kapladı. Ne derse desin, Nil'in prenses olduğu ve öyle kalacağını biliyordu. Benim Prensesim, diye geçirdi içinden, öyle olacağını umut ederek. 

****

"Kahveyi siz için, belli ki kafanız yeterince ayılmamış. Hala bulanık görüntüler var."
Bir de sizli bizli konuşmuyor musun? Diye düşündü Yiğit içinden gülerek.
 Bir de sizli bizli konuşmuyorlar mı? Diye geçirdi içinden Murat tiksintiyle. 
Gamze her ikisine de bakıp anlayışla gülümsedi. Bir de sizli bizli konuşmuyorlar mı, biz anlamayalım diye...

****

Eda sırıttı. "Yaşı geçkin değil, bence çok ideal."
"Yaşlı."
"Olgun."
"Ukala."
"Kendinden emin."
"Gösteriş meraklısı."
"Çünkü varlıklı."
Şu Eda'nın da her şeye bir cevabı var yani, diye düşünerek arkadaşına sinir olmuştu.

Başka bir yazımda görüşmek üzere, sevgiler^^



15 Ağustos 2014 Cuma

Kalbim Sende Kaldı//Judiht McNaught Kitap Yorumu^^

Harika ötesi bir kitap yorumu ile karşınızdayım^^ ilk olarak merhaba ;) Ne zamandır aklımdaydı şöyle güzelinden bi Judith kitabı okumak. Historical roman yazan yazarlardan en sevdiğim, vazgeçilmezim ;) Historical de ne kadar çok iyiyse günümüz romanlarında da harikaymış, okudum, test ettim ;)) Bende daha bir çok okunmamış günümüz romanı olduğu için çok seviniyorum, ve mutluyum :)

Lauren annesinin ölümünden sonra babası ile bazı maddi sıktılara girer. Uzaktan bir akraba yardımını hiç istemese de sıkıntı da olmaları ve babasının ısrarı ile yüzünü hiç görmek istemediği adamın karşısına çıkar. Ummadığı bir teklif alan Lauren kabul etmiş gibi gözükse de sıkıntıda olsalar da bir şekil de işe alınamaz ama kader ağlarını örecektir. Nick geçmişte yaşadığı acı dolu anlardan sonra hayatına devam etmiştir ve kendi şirketinin başına geçmiştir. Bir akşam evine gideceği zaman başına gelen olaydan sonra hayatı eskisi gibi olmaz.
Konumuz böyle^^


Nick diyorum başka bir şey demiyorum diyor muşum ;))
Nick tabii ki de favori karakterim oldu ama sonlara doğru beni sinir krizine soktu >_< Yine de çocuk yaşta yaşadığı sıkıntılara çok üzüldüm. Yazar öyle derinlemesine ve duygusal bir anlatımla bize sunuyor ki ağlamamak elde değil.


Lauren ise en en en sevdiğim karakter oldu. Yazar bu karakterimiz de çok iyi anlatıyor. Zeki, anlayışlı, çalışkan, dediği dedik ve duygusal bir karakter. Çok az da saf olması ona artı bir yön katmış. Çok iyi kalpli ve sevecen olsa da onunla ters köşe olmayın, fena halde kötü sonuç alırsınız ;)


Diğer karakterlerden sevdiğim, sevmediğim oldu ama Jim bir taneydi ^_^ Onun o kurnaz aklını sevsinler
Judithler arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. Hepsinin konusuna baktım ve ilk olarak Sana ihtiyacım var'ı elime aldım lakin N.ablam başka oku dedi ve bunu önerdi iyi ki de önermiş bayıldımmmm^^
Konusu, anlatım tarzı on numara beş yıldızdı. Kadın cidden yazmış yani
Tekrardan okuyabilir o derece diyorum. Şu an kucağımda akıntıları yazacağım ve arada durup okuyorum ;(
Bir günde bitirmeme değdi anlayacağınız ;)


Bir kaç kitaptan sonra yine bir günümüz okumayı düşünüyorum historicaller sonra.
Karakterlerine bayıldığım, konusunu çok sevdiğim ama sonunda her duyguyu yaşadığım kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Ki kesin ben okuyana kadar çoğu kişi okumuştur :P Yine okumayanlara şiddetle tavsiye ediyorum, Nick'e kızsanız da onu çok seveceksiniz  :*

Kitaba Puanım 5/5

Alıntılar^^


 Haşin yüz hatlarındaki çocuksu ifadeye tek bir bakış atması Lauren'in içinde filizlenen sevginin tamamen açmasına neden olmuştu. Harikasın,(italik yazi şekli) diye geçirdi içinden. "Harika,"dedi.

*****

"Bu yüzden mi ben daha büyüğüm?" diye dalga geçti Nick. "Hep sorunun genlerimde olduğunu düşünmüşümdür. Biliyor musun, babamın ve büyükbabamın boyları da çok uzundu..."
"Nick, seni ciddi olmayan davet ediyorum!"
"Özür dilerim."

*****

Lauren sandalyeye oturduktan sonra iki dakika sonra arkasından üzerine doğru eğilerek ellerini iki yanında masanın üzerine yerleştirdi ve dudaklarını saçlarında gezdirmeye başladı.
Lauren kendisine hakim olamayarak, "Lanet olsun, kes şunu!" diye bağırdı.
Aynı anda üç erkek sesi şaşkınlıkla sordu:
"Ne?"
"Ne?"
"Ne?"
Nick hoparlöre doğru eğilip ağır ağır, "Sekreterim çok hızlı konuştuğunuzu düşünüyor ve size yetişebilmesi için daha yavaş konuşmanızı istiyor,"dedi.
"Tek yapması gereken söylemek," diye karşılık verdi gücenen adamlardan biri.

*****

"Pekala," dedi Lauren bitkin bir şekilde. "Sen kazandı. Itiraf ediyorum... Seni istiyorum." Gözlerinde ki zafer pırıltısını görünce çenesini hafifçe kaldırdı. "Sekiz yaşındayken, evcil tayvan dükkanında gördüğüm maymunu da istiyordum."
Zafer ışıltısı kaybolmuştu. "Ve?" diyip sinirli bir şekilde soluyarak onu bıraktı.
"Ve ne yazık ki onu aldım," dedi Lauren. "Daisy beni ısırınca bacağıma on iki dikiş atmak zorunda kaldılar."


Başka bir yorumda görüşmek üzere^^



12 Ağustos 2014 Salı

OKK 33.Blog Turu Milyonluk Kirli Sır//C.L. Parker Ön okuma ve Kitaba Genel Bakış^^


Herkese turumuzun 2.gününden merhaba^^

Bugün sizlere kitabımız hakkında bir kaç şey paylaşacağım :) İlk olarak kitabımızın Ön okuması sonrasın da ise kitabımızın dış ve iç özelliği ve genel bakış ;) 

İlk olarak işte sizlere ÖN OKUMA^^

Milyonlarca Kirli Sır
C. L. Parker


Bu kitabı kız kardeşim Jessica Neidlinger’a ithaf ediyorum. Akıma yazma fikrini sokan, bu fikri besleyen ve şimdi olduğum yazara dönüşmemi sağlayan kişi kendisidir. O olmasaydı, yazıyor olmazdım. Tüm başarılarım için sana borçluyum Jess. Yani, mecazi anlamda elbette. Hah! Seni seviyorum; böyle olduğun ve beni olduğum kişiye dönüştürdüğün için.


Giriş

Ben bir seks kölesiyim. Yani, bir kişinin malı olarak ona hizmet eden, onun hâkimiyetine tam anlamıyla itaatkâr biri. Temel olarak, sanırım “fahişe” sözcüğü olduğum şeyi tanımlamak açısından daha uygun olacaktır. Anlayacağınız, ben para karşılığında kendimi bir adama (bu sadece tek bir kişi olsa da) sattım. Sadık ve ağzı sıkı olmam, bedenimi onun istekleri doğrultusunda, istediği her şekilde ve pozisyonda ona sunmam gerekiyor ama görevim sadece bunlarla sınırlı değil.
İşin ilginç yanı, ben bu hayata itilmedim; bu hayatı seçtim. Yani, o sırada daha iyi bir fırsat karşıma çıkmadığı için başka seçeneğim yoktu ama yine de, ne olursa olsun, bu hayatı seçtim. O, beni buna zorlamadı. Beni bir yerlerden bulup buluşturmadı. Kaçırılıp feci şekilde dayak yiyerek itaat etmeye zorlanmadım. Kendi ayağımla gittim ona.
Ve her şeyi birinin hayatını kurtarmak için yaptım.
Benim adım Delaine Talbot ama bana Lanie diyebilirsiniz. Bu benim hikâyem.


1
Yaptığımız Fedakârlıklar



Lanie
Tam bir seks tanrıçası olan arkadaşım, çalıştığı (ve takıldığı) gece kulübünün kapılarından girdiğimden beri resmen milyonuncu kez şu soruyu sordu: “Bunu yapmak istediğine emin misin?”
      Dez benim dayanağımdı. Hayat fazla zorlaştığında beni ayakta tutardı ve hayat o sıralar aşırı derecede zordu. Dez, kabaca “şeytana ait” olarak tercüme edilebilecek Desdemona isminin kısaltılmışıydı. Anne babası daha önce izin vermediğinden, ismini on sekizine bastığı gün değiştirmişti. Gerçekten. Annesiyle babası, dünyaya geldiğinde ona Prenses ismini vermişler fakat onlar dışında biri kalkıp ona bu isimle hitap etmeye kalkıştığında, az sonra kopacak yaygaraya hazırlıklı olmalıydı. Dez inanılmaz güzeldi, o romans kitaplarında okuduğunuz iri göğüslü dilberlere benziyordu: Uzun, ipeksi siyah saçlar, kıvrımlı vücut hatları, uzun mu uzun bacaklar ve bir tanrıçanın yüzü. Tek sorun, motorcu hatun imajını benimsemiş olmasıydı. Yeni motosiklet markalarını deneme sürüşüne çıkarmaktan hoşlanırdı. Daha önce söylediğim gibi, fahişe işte. Gelgelelim, onu ailemden biriymiş gibi seviyordum. Ve ailemden biri için yapmaya kalktığım şey göz önünde bulundurulursa, bunu söyleyebilmek önemliydi.
“Hayır, emin değilim Dez ama bunu yapmalıyım. O yüzden, sayende fikrimden cayıp özüme dönerek buradan tırsak bir kedi gibi kaçmadan önce şunu sormayı bırak artık,” diye parladım.
Parlamalarımı hiçbir zaman kişisel algılamazdı çünkü ona göre her şey göze göz dişe dişti. Hem de nasıl. Üstelik karşılık verirken bir nebze bile utanmazdı.
“Yani bekâretini yabancının tekine vermeyi dert etmiyor musun gerçekten? Romantizm olmadan? Şarap yok, yemek yok, altmış dokuz yapmak yok?” Ardı arkası kesilmeyen soruları en sonunda bardağı taşırdı; bir yandan da beni sevdiği ve her şeyi enine boyuna düşündüğümden emin olmak istediği için böyle yaptığını biliyordum. İnce eleyip sık dokuyarak bütün artıları, eksileri düşünmüştük ve herhangi bir şeyi atladığımızı hiç sanmıyordum. Fakat beni en çok endişelendiren şey bilinmezlikti.
Çalıştığı kulüp olan Foreplay’in tekinsiz bölgesine uzanan karanlık koridorda onu takip ederken, “Mesele annemin hayatıysa mı? Hiç tereddütsüz,” dedim. Foreplay: Hayatımın değişeceği yer işte burasıydı. Dönüşü olmayan nokta.
Annem Faye, ölümcül bir hastalığın pençesindeydi. Kalbi oldum olası güçsüzdü ve yıllar geçtikçe daha da kötüleşti. Beni doğururken ölümün kıyısından dönmüş ama tıpkı sonradan geçirdiği sayısız ameliyat ve operasyonda olduğu gibi, sağ salim çıkmayı başarmıştı. Şimdi ise sağ salim çıkma şansı yoktu. Hayat ışığı aşırı büyük bir hızla sönüyordu.

NOT: Ön Okumayı yüklediğim Issuu sayfası engellendiği için ön okumanın başlangıcı burada devamı ise BURADA!!!

Şimdi de sıra kitabımızın iç ve dış güzelliğine ;)

İlk olarak kapağını çoook beğendiğimi söylemek isterim :) Bu rengi zaten beğeniyordum, yayıncı da orijinal kullanmaktan vazgeçip böyle bir kapak yayınladıkları için mutlu olmalıyız çünkü bizim kapak daha güzel ;)


&


Sizce hangisi?? Ben başta söyledim neyi daha çok sevdiğimi ;)

Kitabımızın kapağı hafif bir kadifemsi hava veriyor bize, bu kitaplarda nadir olur o yüzden bu özelliğini de sevdim :)


Kitabımız açtığımız zaman seri ile ilgili bilgi veriyor bize ;)
Milyonluk Günahkar Düet kitabı ise Ekim de bizlerle olacak ;) 

Kitapla ilgili daha fazla detay desen Novella Yayınlarının kapakların da kitaba özel ayraç bulunmakta ;) 
Not: Kitaplar da en sevdiğim özellik :*
Sonrasında kitap için övgüler kısaca yazılmış. Buradan da bilgi edinebilirsiniz ;)


Kitabımız hakkında bu kadar bilgi veriyorum, daha çok bilgi için alıp inceleyin ve okuyun :*

Turumuz devam ediyor :)

12.08.2014
Pudra Tozu-Alışveriş Çılgınlığına Ceo Bakışı.
Pudra Tozu- Hayattaki Seçimler ve Kader.
Kitap Tutkusu-Yurtdışında Kitabın Popülerliği.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları-Kitap Manzaraları – Anlaşmalı İlişkiler&Evlilikler ve Bu Konulu Kitaplar.
Fighting!!-Ön okuma ve Kitaba Genel Bakış.
13..08.2014

ÇEKİLİŞ^^

Kitabımızı kazanmak isteyenleri BURAYA!! alalım :)
Şansı 2 kişi aranmakta :)




11 Ağustos 2014 Pazartesi

OKK 33.Blog Turu Milyonluk Kirli Sır//C.L. Parker Tanıtım Ve Çekiliş^^


Herkese merhaba,
OKK 33. blog turumuzun konuğu Novella Yayınları’ndan çıkan C. L. Parker’ın yazmış olduğu Milyonluk Kirli Sır. Biz okurken çok beğendik ki Noah Crawford sen nasıl bir karaktersin öyle? 
Kitabımızı tanıyalım :P



Birbirimize meydan okuyor, sonra da hissettiğimiz sahiplenici duygulardan zevk alıyorduk. Bu,ikimizin de keyif aldığı suçluluk verici bir hazdı. Derken, hiçlikten bir aşk ortaya çıktı…

Genç ve güzel Lanie, ölümcül hastalığa yakalanan annesinin tedavisini karşılayacak parayı bulabilmek için kendini iki yıllığına yakışıklı ve zengin işadamı Noah'ya satar. Aşka inancını kaybetmiş, kadınlara güvenini yitirmiş genç adam başlangıçta Lanie'yle yalnızca cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için birlikte olsa da, yaşadıkları tutkulu deneyimlerden sonra zamanla ona bağlandığını fark eder. Lanie ise çoktan Noah'ya karşı büyüyen bir arzu duymaya başlamıştır bile.

Fakat bu anlaşmalı birlikteliğin, cinsel çekimden çok daha fazlası olduğunu birbirlerine itiraf edebilmelerine engel olan bazı sırlar vardır…



Takvimimiz^^

11.08.2014
Tanıtım-Çekiliş
Çekiliş: Fighting!!

12.08.2014
Pudra Tozu-Alışveriş Çılgınlığına Ceo Bakışı.
Pudra Tozu- Hayattaki Seçimler ve Kader.
Kitap Tutkusu-Yurtdışında Kitabın Popülerliği.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları-Kitap Manzaraları – Anlaşmalı İlişkiler&Evlilikler ve Bu Konulu Kitaplar.
Fighting!!-Ön okuma ve Kitaba Genel Bakış.

13..08.2014
Yorum


ÇEKİLİŞ^^
Bütün şartları yerine getiren 2 şanslı kişiye kitabımız hediye^^


a Rafflecopter giveaway



Katkılarından dolayı Novella Yayınlarına çok teşekkürler^^






10 Ağustos 2014 Pazar

Kitap Alışverişi^^

Herkese merhaba^^ 

Kitap alışverişi yazımdan sonra arası fazla açılmadan bir alışveriş daha yaptık ;) Bu sefer de öyle aniden olan bir şeysi ;) Nette gezinirken Uyumsuz serisinin üçüncü kitabı Yandaş'ın 9.90 tl düştüğünü gördükten sonra soluğu D&R dan aldım (tabii sitesini kastediyorum) :D


Listeye de baya değişiklikler oldu ama My Twinim ile sonunda bu kitaplara karar verdik ;)

İşte kitaplar^^


Kırmızı Eldiven//Holly Black^^
İlk kitabı geçen ki indirimden aldık. Henüz seriye başlamadık inşallah güzeldir ;)


Virgin River Aşk Yeniden//Robyn Carr^^
N.Ablamın tavsiyesi ile sepete eklendi. Yoksa zerre aklımda böyle bir kitap yoktu :D En kısa sürede okunacak kitaplar arasında ;)


Yandaş//Veronica Roth^^
Uyumsuz serisini sevdiğimi bilirsiniz :) Zaten bu kitap nedeniyle bu alışveriş yapıldı :) Şu an ikinci kitaba başladım. Bunu ne zaman okurum belli değil :))


Mekanik Melek//Cassandra Clare^^
Yazarın Ölümsüz Oyuncaklar serisini bitirmeden başka bir serisine başlayacağız^^ Henüz 3 kitabı çıktı. devamı var mı bilmiyorum ama sevilen bir seri. Zaten yazarın kalemini seviyorum :)


Kitapların toplu hali^^

Bu siparişi sipariş etmek beni biraz zorladı ama kısmetim varmış almış bulundum :)

Bundan sonra kitap almayı düşünmüyoruz ama hiç belli olmaz. Her an bir indirim olur ve ben yine alırım :))
Ama artık kitaplıkta yer kalmadı. Kutulara da koymaya gönlüm el vermiyor :(


Başka bir alışveriş yazısında görüşmek üzere :*