Ned Vizzini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ned Vizzini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2017 Pazartesi

Komik Bir Hikaye//Ned Vizzini Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitap yorumlarım, blog yazılarım hız kesmeden devam ediyor. Bu sefer ki başlıktan da anlaşıldığı üzere kitap yorumu olacak. Şu an bu yorumu yapmakta o kadar çok üşendim ki ne yazacağıma bir kaç saniye düşünüp öyle devam ediyorum. Kitabı bitirince hemen yorum yazınca akılda daha çok şey kalıyor, böyle uzun zaman ara verince akılda pek bir şey kaldığını sanmıyorum. Kitabımıza gelecek olursak çıktığı anda ilgimi çeken bir kitap olmuştu, okuyanlarda beğenince eğlenceli deyip aldım. Uzun sürede kitaplıkta kalınca artık yeter deyip okumaya başladım. Doğrusu o kadar övülmeye ben pek bir şey göremedim. Umutla başladığım kitabı hayal kırıklığı ile bitirdim.

New York şehri sakinlerinden on beş yaşındaki Craig Gilner hayatta başarılı olmaya kararlıdır. Bunun için de önce doğru liseye, sonra doğru üniversiteye, sonra da doğru işe girmelidir. Ama olaylar hiç de umduğu gibi gelişmez ve Manhattan'ın en zorlu liselerinden birine kabul edilmesiyle birlikte hayatı çekilmez bir hal alır. Depresyona giren Craig yemek yiyemez, uyuyamaz ve bir gece kendini öldürmeye karar verir. 
İntihar kararıyla birlikte acil servisin yolunu tutan Craig kendi isteğiyle psikiyatri kliniğine yatar ve seks bağımlısı travesti, makasla yüzünü kesen genç kız, yer çekiminden korkan çocuk gibi birbirinden ilginç karakterlerden oluşan hastaların arasına karışır. Craig burada, onu yiyip bitiren endişelerinin kaynağıyla yüzleşme fırsatı yakalayacaktır.

Baş karakterimiz konuda da anlaşıldığı üzere Craig. Olaylar onun çevresinden gerçekleşiyor ve direk birinci şahıstan bütün olan biteni öğreniyoruz. Craig 15 yaşında, lise hayatına yeni ve çok başarılı bir okulu kazanarak  başlar, bu okulu kazanmak Craig için çok zor olur ve kabul edildiğini öğrendiği zaman her şeyin daha çok yoluna gireceğini düşünür. Lakin okula başladığı an herkesi  kendinden daha başarılı olduğunu gördüğün de depresyona girer ve bir gün dayanamayıp intihara kalkışır. O esnada aklı başına gelir ve acilen intihar servisini arar. O dakikadan sonra her şey ışık hızıyla gerçekleşir. Craig kendini bir anda farklı insanların bulunduğu Psikiyatri kliniğinde bulur.
Konu böylelikle başlar.
Craig karakterini sevdiğimi söyleyemem ve yazarın erkek oluşu o kadar aşikardı ki o yüzden erkek yazarların kitaplarını sevmiyorum. Burada Craig karakteri 15 yaşında değilde 20 yaşındaki genç biri gibi gösterilmiş. Ot çekmeleri, sürekli kızları düşünmesi ki ben burayı biraz yumuşattım. Beni çok tiksindirdi. Bu nedenle Craig karakterini pek sevmediğim doğrudur.


Diğer karakterlerden okuldan tanıştığı iki arkadaşı haricinden diğerlerini sevdin. Hepsinin bambaşka hayatları, anıları vardı. Doğrusu Craig'den daha iyilerdi. En sevdiğim karakter ise Humble ki çok komikti ve Bobby oldu. Birde Craig'ın odayı paylaştığı Mısırlı arkadaşı sevdim. :)

Kitap hakkında diyeceklerimi Craig'ı anlatırken söyledim. Çok büyük bir beklentide başladım ama benim için hayal kırıklığından başka bir şey değildi. Filminin yarısını izledim, birebir olduğundan şüpheliyim, belki bire bir kitaba uygun olsaydı film eh işte olabilirdi. Yazarın kalemi akıcıydı, bazı cümlelerini anlamamış olsam da kitaba göre iyiydi ama başka kitabını okuyacağımı zannetmiyorum.
Kitapta sevdiğim bir kaç yer vardı tabii, mesela Craig Klinikte bir kızla tanışıyor, adı bende kalsın. Onunla soru cevap oynaması çok güzeldi, Bobby'nin gömlek olayı çok tatlıydı. Mısırlı arkadaşa yapılan jest ve Craig'ın ailesi ve davranışları sevdiklerim arasındaydı. Bunların da hakkını yemeyelim diyorum.




Tavsiye kısmına gelecek olursam, benden önce okuyan çoktur ama okumayanlar için sevemediğimi söylediğim kısımlardan sizlerde rahatsız olursanız bence hiç elinizi sürmeyin derim. Ama benim için sıkıntı yok, filmini izledim beğendim, kitabını da okumak istiyorum diyorsanız o zaman bir şans verin.



Kitaba puanım 5/3


Alıntılar^^


"Acil intihar hattı şu an çok mu yoğun?"
"Evet. Cuma gecesi. Her zaman en yoğun gündür."
Aman ne güzel. İntiharım bile sıradandı. 


*****


"... Bir barınağa yerleştim ve kızımla konuştum. Aşağı yukarı seninle aynı yaşta. Annesiyle ayrıldık ama kızım bir yana, dünya bir yana. Annesi de dünyanın öbür yanında kalabilir."
"Ha ha."
"Kibarlık yapma. Sadece komik espri yaparsam gül."
"Komikti!"



*****



Pişmanlık duygusuyla işim kalmamıştı. Pişmanlıklar, başarısızlığa uğrayanlar içindi.





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^



Buralarda da varım^^