Melvin Starr etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Melvin Starr etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Eylül 2013 Salı

Cerrah Hugh de Singleton'un Günlükleri, Huzursuz Kemikler//Melvin R. Starr Kitap Yorumu^^



Huzursuz Kemikler ilginç bir heyecanla okundu ve bitti^^

Kitap ilk çıktığı zaman çok merak etmiştim ama bir türlü alamadım :/ Ve aradan da bir kaç sene geçti bu yüzden kendi mi kınıyorum, nasıl beklettim diye :// 






Neyse canım geç olsun güç olmasın demişler ;)) Gelen olumlu ve bu kitabı al yorumlarından sonra daha merak ettimm ve en sonunda erdim muradıma ve okudumm ;)) 

Gerçekten muhteşem ve heyecanlı bir kitaptı, tek kelimeyle bayıldımm^^Kitabımız eski bir zamanda geçiyor ve yazar öyle bir anlatmış ki sanki o zaman da yaşıyorsunuz :)

Konusuna az biraz değinecek olursam;
İngiltere de yaşayan ve ilgi duyduğu bir mesleği okuyan Hugh de singleton cerrahlığa merak salmıştır ve okumuştur da. Kendisinin çok iyi bir cerrah olduğunu düşünür ama kaldığı han da muayenehane olunca hastalar pek gelmez. Bir gün Han'ın caddesinden Lort Gilbert geçer ve yardımcısını atı teper. Durumu kötüdür ve şansına Hugh de oradadır. Hemen yardım eder ve yarası zaman sonra düzelir. Lort Girbert Hugh de'yi Bampton köyüne davet eder ve iş teklif eder. Hugh de buna çok sevinir bu sebeple kabul eder. Bir dün değişik kemikler bulur ve bunların bir hayvan değil bir insana ait olduğuna karar verir. Lort Girbert'e haber verdiğinde hemen bu işin peşine düşmesini söyler. Hugh de pek isteği olmasa da kabul eder ve işler doğru ilerliyor olsa da bazı şeyler içine sinmez. Uzun araştırmalar sonucunda katil bulunur ve idam edilecektir ama Hugh de'nin içi hiç ama hiç rahat değildir.
Acaba Hugh de doğru gerçekleri bulabilecek mi?
Bu sorunun cevabı kitapta gizli  :)


Şahsen karakterimizin zekasına hayran kaldım, bazı şeyler bulunca vaay be o kadar zor zamanlarda nasıl da buldu falan.
Şimdi ki zamanımız bakınca cinayeti kim işledi, ceset kime ait saatler içinde öğreniliyor ama o zaman her şey ihtimale kalıyor. 
Gerçekten zor şeyler. 





Hugh de'nin ihtimaller karşısında ki zorlukları, acaba o mu ki veya gerçekler nedir demesi falan ciddi anlamda ilgi çekici :))
Kitabımız da birde aşk var :)) Hugh de'nin daha kim olduğunu bile bilmeden ilk görüşte aşık olduğu kızı birden karşısında görünce ve hatta konumunu öğrenince şaşırmıştır ama gönül bu ne yapacağı belli olmaz.
Tabii karşı tarafta boş değildir ama katı kurallar ve yapılması gerekenler çoktur ve imkansızdır.

Serinin diğer kitaplarında neler olacak şimdiden merak etmiyor değilim :))
Ephesus yayınlarına teşekkür ediyorum, böyle bir seriyi bizimle buluşturduğu için ;))

Son söz olarak,
Cerrah Hugh de Singleton'un günlükleri bir harika^^

Tabii kitaba puan da 5/5


Şimdi de sevdiğim alıntılara yer vereyim ;)

Bir ara, kadın yıllardır böyle miydi yoksa çocuğunu doğururken doğa akıl sır ermez bir oyun oynamıştı da dili mi gevşemişti, diye merak ettiğimi anımsıyorum. Sonunda öyle olmadığına karar verdim, zira evli olmadığı halde geveze olan ve sayıları az da olsa- az diyorum bakın- yaşlanana kadar suskun kadınlar biliyorum.

Alıntıya not: ehheheh kadınları çözmüşsün Hugh de :D


******

İnsanların yüz ifadelerini veya duruşlarını okuma gibi bir meziyetim yoktur. Bir insanın bakışlarının ardında gizlenen şeyler benim için hep bir sırdır. Ben görünmeyen şeylerin değil, görünen yaraların eğitimini aldım.

******

Leydi Joan'a söylediklerime kulak misafiri olan Lort Gilbert'e döndüm; bakışlarıma tek kaşına kaldırarak karşılık verdi. Bunu nasıl yapıyor acaba, diye merak ettim.

Alıntıya Not: Sende mi Hugh de :D


ehheh üzülme Hugh de bende takıntılıyım bu duruma ;)

Başka bir yazımda görüşmek üzere canlar ;)



23 Ağustos 2013 Cuma

Yeni Gelenler #1 Tanıtım^^


Yine ve yeniden ben :)
Zaten başka kim olacak :D
Tabii Kübrayı unutmayalım :)

Neyse efenim Ephesus yayınlarından geçenlerde bir kargom geldi ama elime daha dün gece geçti :)
Her iki kitabı da merak ediyordum hatta almaya niyetlenmiştim ama başka kitaplar hep engelledi beni :/
Artık serilerin ilk kitaplarını okuyorum, devamı da gelir inşallah :)

Kitaplarımızın tanıtımlarına gelirsek :)


Fantastik serilerine seven ben ilk defa Tanrıçalı bir kitap okuyacağım :)
Konusu ciddi anlamda ilgi çekici, bakalı :)

Tanrıça//Aimee Carter

Teste tabi tutulan her kız öldü. Şimdi Katein sırası. 
Katein hayatı, en başından beri yalnızca kendisi ve annesinden ibaret olmuştur ancak şimdi annesi ölmek üzeredir. Peki ya son isteği? Çocukluğunu geçirdiği eve geri dönmek. Bu nedenle Kate bir yandan annesinin sonbaharı çıkaramayacağından endişelenirken, diğer yandan da hiçbir arkadaşı ya da akrabası olmayan bir yerde yeni bir okula başlayacaktır.

Sonra Henry ile tanışır. Karanlık, ıstırap dolu ve büyüleyici biri olan Henry, Ölüler Diyarı tanrısı Hades olduğu iddiasındadır. Üstelik, bir anlaşma yapmanın karşılığında, tabi tutulacağı testi geçene kadar Katein annesini hayatta tutacaktır.

Kate, Henrynin çıldırmış olduğundan emindir. Ta ki ölü bir kızı hayata döndürdüğüne tanık olana kadar. Artık annesinin hayatını kurtarmak gözüne delicesine mümkün görünmektedir. 

Testleri geçmeyi başardığı takdirde Henrynin gelecekteki eşi ve bir tanrıça olacaktır.
Fakat başarısız olursa…

"Büyüleyici ve kendini zorla okutan bu kitap, klasik mitler ve modern hikâyeciliği eğlenceli ve tuhaf bir dille yeniden şekillendiriyor. Genç kızlar için muhteşem bir hikâye."
Melisa Anelli


Polisiye, heyecanla ilerledikten sonra vazgeçilmezim ve çoğu okuduğum yorumlarda çok beğenildi :)
Ben okuyunca nasıl bulacağım meraklardayım :)

Huzursuz Kemikler//Melvin Starr

Wyclif İngilteresinde küçük topraklı bir şövalyenin dördüncü oğlu olan Hugh de Singleton, iyi bir tahsil görmüştür. Cerrahlık eğitimini yeni tamamlamış olarak Oxforddaki penceresinde müşteri beklediği sırada Lort Gilbert, uşağının atı tarafından tepilir. Hughun başarılı tedavisi sonucunda Lort Gilbert, mesleğini icra etmesi için onu Bampton köyüne davet eder. Çok geçmeden cerrahımız kendini bazı kemiklerin kime ait olduğunu tespit etmeye çalışırken bulacaktır...

Bir diğer yazımda görüşmek üzere :)