Mary Kubica etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mary Kubica etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Nisan 2016 Cumartesi

İyi Kız//Mary Kubica Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^

Uzun zamandır polisiye-gerilim okumadığımı fark ettikten sonra aklıma ilk gelen İyi Kız kitabını okumaya başladım^^ Gerçekten de gerilim dolu bir kitaptı. Kitap hakkında spoi yemeden okuduğum yorumlarda sonunda büyük bir şok geçireceğimizden bahsediyorlardı. İşte bu yorumlardan sonra daha bir merak eder oldum kitabı. Peki şaşırdım mı, ya da kitabı sevdim mi? Bunların cevapları yorumumun devamında^^
Şimdi konumuza bir göz atalım ;)

İyi bir insan olup olmadığıma karar verecek olanlar kim? Ailem mi? Arkadaşlarım mı? Yoksa ne yaşadığıma dair en ufak bir fikri bile olmayan etrafımdaki insan kalabalığı mı? Tabii ki hiçbiri… İyi ya da kötü biri olduğumu benden başka kimse bilemez.
Nüfuzlu bir ailenin kızı olan resim öğretmeni Mia, esrarengiz bir yabancıyla barda tanıştığı gece ortadan kaybolur. Genç kız aylar sonra ıssız bir kulübede bulunur, ancak o eski Mia değildir artık. Tamamen değişmiştir ve yaşadıklarına dair bölük pörçük parçalar hatırlamaktadır. En tuhaf olansa, kendini artık Chloe olarak tanıtmasıdır. Peki kimdir bu Chole denilen kız?
Ve Mia neden kendisine bu isimle hitap edilmesini istemektedir? Bu soruların cevabını hiç kimse bilmemektedir. İşin aslı, Mia'ya dair bilinmeyenlerden yalnızca biridir bu... 17 ülkede yayınlanan, zekice kurgulanmış sıra dışı hikâyesiyle İyi Kız, kusursuz ailelerin bile göründükleri kadar mükemmel olmadıklarını kanıtlar nitelikte çarpıcı bir ilk roman.


Yazarımız kitapta geçen çoğu başrol karakterinin gözünden  ve olayların olduğu zaman ve sonrasını bölüm bölüm anlatmış. Sadece Mia hariç. Onu son sayfalara saklamış ve bombayı patlatmış.
İlk olarak annesinden başlamış kitap, Mia resim öğretmenidir ve ailesinden ayrı yaşamaktadır. O gün annesi Eve'yi meslektaşı ve arkadaşı olan öğretmen haber verip okula gelmediğini söyler ve o tarihten sonra 3 ay Mia ortadan kaybolur. Ünlü bir savcının kızı olan Mia için her türlü ihtimal düşünülür ve işinde iyi bir dedektif olan Gabe tutulur. Kitabımız dedektifin gözünden de anlatılıyor. Ve son olarak Mia'yı kaçıran kişi Colin, her günü, kıza yaptıklarını ve geçmişinde yaşananları bir bir okuyoruz.


Mia'nın annesi kızı kaçırıldıktan sonra çok üzülüp kendini ve hayatını sorguluyor. Çocuklarını olan davranışı, evliliği ve gelecek hakkında. Eve'yi sevdim ama sona doğru yazarın konunun gidişatını başka yöne çevirmesini sevmedim. O olmasaydı iyiydi. Mia'nın babasını ve ablasını boğmak istedim. Hemde öyle böyle değil. Gerçekten böyle insanlar da var ne yazık ki :/
Dedektif Gabe'ye gelecek olursak işinde gerçekten çok iyi ve çok iyi yürekli biri. Nedenini okuyunca anlayacaksınız. O kısımları çok sevdim ve üzüldüm. Neyse, onun da ağzından anlatılanlara şahit oluyoruz ama hayatı hakkında pek bir şey söylemiyor, o kadar ki yaşını bile bilmiyorum :D 
 Ve son olarak suçlu Colin var, yapması gereken aslında çok basit bir iş ama sonradan nedense ki yazar burada vicdanı ön plana çıkarmış işler değişiyor. O sırada Colin'in bunu yapmasına gerek var mıydı açıkçası bilemedim ama sona doğru yazarın aslında nasıl bir konu ele aldığını öğreniyoruz ve taşlar yerine bir bir oturuyor.


Konu ve karakterler hakkında fazla bir şey diyemem, bu tarz konularda yorumu kısa tutmak iyidir :D Az biraz da spoi verip tavsiye ve genel yorum yapıp bitireyim :)


DİKKAT SPOİ!!

Yazar burada son zamanlar da önüme çıkan kaçırdığı kişiye aşık olan rehine, kısacası Stockholm Sendromunu ele almış. Gerçekten ilginç bir konu olmuş çünkü Colin ve Mia'nın arasında geçen olayları, Colin'in Mia'ya karşı tavrını ve onu zamanla sevip korumasını okuyoruz. Mia zaten çocukluktan yaşadığı sıkıntılar yüzünden gün yüzü görmemiş ama Colin'in onu kaçırması ve zaman geçmesiyle her şey değişmesini bir bir yazmış yazar. İşte kitabı ilginç yapanda buydu. Tabii ki de spoi kısmı olacak çünkü okumaya başladığım zaman böyle bir konu okuyacağım aklımın ucundan geçmezdi.

SPOİ SONU!!


Kitap genel anlamda güzeldi, yazarın bu kitaba 2 yılını vermesine bazen şaşırdım bazen de hak ediyor dedim. Ama asıl olay şu ki yazarın kalemi. Pek sevdiğim söylenemez ama konu seçimi dolayısıyla diğer kitapları okunulabilir. Biliyorum ki kesin o kitapları da çok ilginç konuları ele alıyor. Kalemi akıcı ama bazı anlatım bozuklukları yaşamadım desem yalan olur. Zaten kitabı kısa sürede okumamam buna büyük bir davetiye çıkardı ama  yine de  kalem kendini belli ediyor :D

Kitabımız polisiyeden çok gerilim üzerineydi. Gerilim severlere kesinlikle öneriyorum. Arada gerilim okuyanlara da öneririm, güzel bir kaçamak olur. :D Hemen bitecek bir kitap, sonunda gerçekten şok oluyorsunuz ama ben tahmin ettim doğrusu. Belki sizler tahmin edemezsiniz,yazar çok iyi gizlemiş. Yine de okuyup, kitabı elimden bırakınca vaay bee dedim. 


Kitaba puanım 5/4


Alıntılar^^


Benim tek düşünebildiğim Mia'yken yegane derdi siyaset, eğlence, spor ve ekonomi olan bir dünyada nefes almak ve yaşamak ne kadar imkansızlaşıyor...


*****

Tepede ördek ve kazlar uçuyor. Herkse terk ediyor beni.
Acaba Mia da bir yerde gökyüzüne bakıp benimle aynı şeyleri görüyor mudur, merak ediyorum.

*****

Kedi uçakla önce Minneapolis'e, oradan da yine uçakla O'Hare'e geldi. Bacaksız benden çok uçuyordu.




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^,