Markus Zusak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Markus Zusak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2016 Perşembe

Kitap Hırsızı//Markus Zusak Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Bir aydan sonra tekrar sahalardayım desem yalan olur. Yeni eve taşınmanın sıkıntılarını yaşıyoruz, artı Türk Telekom'un azizliğine halen daha uğruyoruz. Adamlar kaç haftadır interneti bağlayamıyor. Haliyle benim yorumlarda dağ gibi oldu. Baktım olacak gibi değil en azından yazıp, resmini çekip taslakta bekleteyim, ya da yayınlayayım. 
Kitap Hırsızı'da yeni ev mağduru oldu. İlk olarak taşınma telaşından okuyamadım, sonrasında işler vs. derken yorgunluktan bitap düştüğüm için hiç bakamadım. Bu böyle devam etti, ama sonunda bitirdim. Bu yüzden bu kitap için yanlış zamanda okunan güzel bir kitap diyorum. 

Kitap Hırsızı, Avustralyalı yazar Markus Zusak tarafından kaleme alınmış romandır. Kitap Nazi Almanyası'nda geçmekte ve son derece yoğun bir şekilde bu tarihte alınan notlar ile birlikte ölüm anlatılmaktadır. II. Dünya Savaşı'nın dorukta olduğu bu günlerde, bir üvey anne ve baba ile birlikte yaşayan genç kızın, evlerine sakladıkları genç ile aralarındaki ilişki anlatılır. 



İlk defa Nazi Almayasını konu alan bir kitap okudum. Kendilerinin nasıl cani birer insan olduğunu biliyorum. Yaptıkları işkenceler bütün Dünya'yı şoka sokan ama o zamanlar bir şey yapamadıkları bir trajedi. Kitabımız da annesi ve kardeşiyle tren yolculuğu yapıp, kardeşinin ölümünden sonra annesi tarafından üvey anne-babasına bırakılan Liesel'in hikayesini anlatıyor. Anlatan kişi çok ilginç biri. Başta anlamamıştım ama zamanla kimin anlattığı anlayınca hadi canım dediğimi bilirim. Evet kitabımızı anlatan kişi Azrail. Savaşlara gidip ceset toplayan, Hitlerin eziyetinde ölen insanları toplayan Azrail. Liesel ile tanışmasını başta anlamıyoruz. Son kısımlarda ise Azrail'in Liesel'i nereden tanıyıp, bu kadar şeyi bildiğini öğreniyoruz. O kısıma bittiğimi söyleyebilirim. Düşünsem bu kadarı aklıma gelmezdi ne yalan.


Kitabımız çok ilginç bir kalemle yazılmıştı. Başta anlamamakta zorluk çekip, yaa hep böyle giderse diye çok korktum ama sayfaları çevirdikçe kalem anlaşılır bir hal aldı. Kitabı okudukça acaba yazar bu konuyu neden yazdı, hatta neden böyle yazdı. Hatta yaşanmış bir hikayeden mi almış diye çok düşündüm. Olabilir aslında, şaşırmam. Tek bir şeye ihtiyacı vardı o da oldu bence ama tam tersi de olabilir. Sadece hayal gücüne dayalı bir kitap da olabilir. Bunu araştırmak lazım. 
Neyse, bununla ilgili bir şey bulamadığım için yoruma devam ediyorum.
Her anlamada güzel bir kitaptı. Ummadığım şeyler oldu kitapta. Kitabımızın ismine bakınca olayın sadece kitap hırsızlığını konu alıyor sanıyorsunuz ama başlığın altında o kadar konu barındırıyor ki, okusanız şaşırırsınız. Kardeşinin ölümünde yere düşen kitabı alan Liesel zamanla meydan da yapılan törenlerde ve uzun zaman gittiği bir yerde kitap çalmaya başlar. Bu sırada Hitler'in diğer ülkelere başlattığı savaşları, Almanya'daki savaşı ve canice öldürülen yahudilerden bahsediliyor.
Kitabın iç seslerini, karakterlerin bazen iyi bazen kötü olan ruh hallerine bayıldım. Nedenini okuyunca anlayacaksınız.


Bunların yanı sıra Azrail'in anlattığı bir kitap ise bambaşka bir şeydi. İşte bu kısımda işler daha ilginç hale geliyor. Bölüm başlarında devamında bu olacak gibi belirtmeler yapılması ise beni bazen olumsuz yönde etkiledi. Yine de okudum beğendim. Kitapta ki bir çok karakteri sevdim. Liesel'in üvey babasının şefkatli yaklaşımını, üvey annesinin kızsa ve sürekli konuşsa da Liesel'e olan düşkünlüğünü, sürekli kaçmak ve gizlenmek zorunda kalan Max'i ve yan komşu olan, Liesel'in en yakın arkadaşı ve bütün sırlarını bilen Rudy'yi çok sevdim. Bir karakterde vardı ki, onu ayrı bir sevdim. Ama bu ismi vermeyeceğim, o bende saklı kalsın. Gerçi okuyanlar belki anlamıştır ama okumayanlar için sır^^

Kitabı okumamdaki sebep ise filmini görüp merak etmem oldu. Fragmanı izleseniz sizde okumak isteyeceksiniz. Gerçi sadece film olmasa da aldığı ödülleri hak eden ama insanın kafasında soru işareti bırakan bir kitaptı. Kafamdaki soru işaretler ise biraz kişisel bir şey. Şimdi kitabımız Hitler'in yahudilere yaptığı zulmü, işkenceyi ve haksızlığı konu almış. işte burada ikileme düştüm. Dinimize göre yahudilerin Müslümanlar için iyi olmadığı bilinmektedir. Hitler'in yaptığını elbette onaylamıyorum ama bu kitap öyle bir yansıtılmış ki yahudiye acıyor hale geliyor insan. Saçma bir teori dense de bence öyle. Bir yahudiye sempati duymam. Bu kurgu olsa bile. Ama insanlık için kara bir leke olan Hitler olayını da onaylamam. İşte burada ikilemde kaldım. Ve halen daha da orta yol bulmuş değilim, bulacağımı da düşünmüyorum. Üniversiteden öğretmenime anlattığım zaman iyi reklam yapılmış, kafa gitmiş bu kitapta dedi. Bu doğrultu da haklı. Her ne kadar kitap ve kurgu olsa da insanın kafasında soru işaretleri oluyor ve hep kalıyor.
Kitapta ki tek olumsuz tarafım bu oldu. Bu ikileme düşmeseydim daha çok seveceğim bir kitap olabilirdi. Yine de ben bunlara fazla takmam diyorsanız önerebileceğim bir kitap, yazarın kalemini sevdim. Filmini de en kısa zamanda izleyip(İnternet eve gelir gelmez) yorumlayacağım^^


Kitaba puanım 5/4



Alıntılar^^



Liesel kelimeleri okuyamayan kitap hırsızıydı.


*****



On bir yaşında bir çocuğun paranoyası çok güçlüydü. Rahatlamasıysa inanılmazdı.



*****

Hayır, diye düşündü Liesel yürürken. Yorgun olan asıl benim kalbim.On üç yaşındaki bir kalp böyle hissetmemeliydi.




Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiler^^


Buralarda da varım^^