Ankara Gezisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara Gezisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Aralık 2014 Perşembe

Hafta Sonu Kaçamağı, Ankara Gezisi Vol1 Anıtkabir^^

Merhabalar^^

Başlığı okuduğunuz üzere bu hafta sonu Ankara gezisi geçti başımızdan^^ Bölümümüz Seyahat olduğunu için oturmak olmaz dedik ve ne zamandır planladığımız turu gerçekleştirdik. Üniversitemizin desteği, bizim de hevesimiz ile çıktık yola. Arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz ile mükemmel bir gezi olduğunu söylemeliyim. İki gün olmuş olsa da dolu dolu iki gündü, o kadar yola rağmen yine olsa yine giderim ;)

Bir çok yerleri gezdik, bununla beraber çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi sorusuna cevap bulduk :D Şahsen okumakta şart ama gezmek önemliymiş arkadaş :D
Nerelere gittiğimiz söyleyecek olursam,
İlk olarak Ankara'ya girer girmez bizleri Gazi Üniversitesi, yurtlar falan karşıladı sonrasında öğretmen evinde güzel bir kahvaltı yaptık.
Gitmeden önce yaptığımız toplantılar da nerelere gideceğimiz belliydi. İlk olarak kahvaltıdan sonra Anıtkabir'e gidildi, sonrasın da öğlen yemeğinde ve Anadolu Medeniyetler Müzesi ziyaretin de bulunduk. 3 TBMM bulunduğu için ilk günde yeni TBMM'ye gidildi. Planlanan zamana göre akşam 3 saatlik serbest zaman sonrası yurda doğru yolumuzu aldık. Yurdumuz 1 saatlik mesafede olduğundan daha çok yer görme imkanımız da oldu, mesela Esenboğa havaalanını uzaktan görme :D

Gezimizin ikinci gününde ise sabah kahvaltısı, ilk iki TBMM, MTA, Çankaya,Aqua Vega akvaryum gezisinde bulunduk. 
Bunları bir yazı da yazmayı düşünmüyorum çünkü çok resim ve tanıtacak yerler var.
Anıtkabir'i şimdi yazacağım, TBMM ziyaretlerini ayrı, müze ve akvaryum gezileri ise ayrı olacak ve en kısa zaman da yazacağım inşallah ;)

Ve Anıtkabir yazıma başlayayım.
Bildiğimiz üzere Atamızın mezarının bulunduğu Anıtkabir ülkemiz de çok önemli yer teşkil etmekte, herkesin görmek istediği, bir kere gittiğiniz de bir daha gitmek istediğimiz yer. Herkes görmeli bence, o kadar ince detaylarla düşünülüp, yapılmış ki anlatıldığı zaman hayran kalıyorsunuz.

Biraz yapı hakkında bilgi verecek olursam 1944 de başlayıp 1953 yılında tamamlanan Anıtkabir Anıttepe de yer almaktadır.

İlk giriş kısmın da sizi çeşitli ağaçlar, bitkiler karşılıyor. Buranın adı Barış Parkı. Atatürk Dünya'da barışı getirmek amacıyla bir çok ülkeden değişik ağaçlar isteyip dikmiştir. Buna karşılık her ülkeden bir sürü fidan gelmiş.


Barış Parkının bir kısmı.


Anıtkabir'e hemen gidildiiğini biliyordum ama öncesinde sağ ve solda iki kule bizi karşılıyor. Bu kuleler Anıtkabir de 10 tane bulunmakta. Hepsinde ayrı şekiller ve tanıtım amaçlı yazılar var.



Girişte sağdaki kule de Anıtkabir'in yapısını ve resimlerini görüyoruz. Yapım aşaması ile ilgili hocamız bilgi verdi ama o sırada yapıyı incelediğim için ne yazık ki pek dikkat etmedin anlatılanlara :/


Bu şekil Selçuklu döneminde gücün ve bağımsızlığın sembolünü göstermektedir. Bu simgelerden kulelerde bulunmakta.
Bu kulenin adı İstiklal Kulesi.



Girişte sağ tarafımız da bulunan Hürriyet Kulesini bu kadar çekebilmişim. O sırada askerler nöbet değişme işini bitirmiş gidiyorlardı. Oysaki önümüz de nöbet değiştirselerdi ne güzel olurdu merak ediyorduk.


Kulenin içinde bulunan fanusta Anıtkabir'in yapım aşaması ve hangi taşları kullanıldığı gösteriyor.


Bu simge ise Melek figürüdür ve bağımsızlığın kutsallığını, elindeki kâğıt Hürriyet Beyannamesi'ni göstermektedir.


Burada üç bayan heykeli bulunmaktadır. Önde elinde tas tutan kişi rahmeti, onun solunda ki bir dizini kırmasıyla saygıyı, arkada ki ise Atatürk vefat ettiği için üzüldüğünü sembolize etmektedir.
Tam karşısın da üç erkek figürü bulunmaktadır. Bunları fotoğrafını çekemediğim için bilgi vermek olmaz :(


Anıtkabir'e giderken hem sağda hemde solda bulunan tamı tamına 24 tane aslan bulunan yerin adı ise Aslanlı Yoludur. Bu 24 oturur vaziyette ki aslanlar Oğuz boylarını simgeler. Yan yana ikişer tane olarak devam etmektedir.


Burası ise Anıtkabir'e gitmemize sağlayan yol. Gidene kadar zorlandığımızı belirtmek isterim. Taşların arası açıktır ve önünüze bakmadığınız takdir de düşme tehlikeniz yüksek. Bunun nedeni ise başımız dik değil önümüze eğik olarak Atamızın huzuruna çıkalım anlamına gelmektedir, saygıdan yani. 


Müdaafa-i Hukuk Kulesi. İçeri girmedik nedense orayı geçip direk Anıtkabir'e yol aldık ama ben bir kaç fotoğraf çektim.
Üzerin de olan simge ise düşmana 'Dur!' demek anlamına gelmektedir.


Girişte sağ tarafımız da kalan kule ise Mehmetçik Kulesidir. Orada ki simge ise savaşa gitmeye hazırlanan Mehmetçiği göstermektedir.


Girişte hemen sol tarafınız da görebilirsiniz. Anıtkabir'in tam önüne geldiğiniz zaman her iki tarafında da olduğunu göreceksiniz. Farklı şekiller bulunan bu yapılarda sol tarafta olan simgeler savaşa hazırlığı anlatmaktadır, sağdaki simgeler ise savaşın bittiğinin ve Türk halkının fedakarlıklarını, kahramanlıklarını temsil etmektedir. 
En etkileyici yerler.




Ve Atamızın naaşının bulunduğu bina. Orada adını pek duymadım ama adı Mozole'ymiş.


Anıtkabir de bir çok yerde askerin nöbet tuttuğunu göreceksiniz. Bu Mozole tarafında olan Asker. Hiç bir kıpırdama yok, helal dedik arkadaşlarla. Hele ilk kuleler de yer alan askerler daha sert ifadeleri vardı.


Mozole tarafından etrafın büyüklüğünü göstermek için çektiğim fotoğraf. Burada bile küçük gözükebilir ama baya büyük olduğunu söylemeliyim.


Şeref Holü'ne girdiğimiz zaman sağımız da Atatürk'ün Türk halkına son mesajı bulunmaktadır.


Bu da sol tarafta yer almaktadır ve İsmet İnönü'nün Atatürk öldükten sonra yazdığı taziye mesajıdır.


Bu Lahit taşı ve etrafındaki bütün taşlar Ülkemizin bir çok yerinden gelmiştir. Atamızın Naaşı burada değildir, bunun 7 metre altında bulunmaktadır. Biz sadece bunu gördük, Naaşının bulunduğu yere götürülmedik.


Çıkış yönünün sağ tarafından yer alan bölmeler.

 Buralar ise Anıtkabir de bulunan müzeler. İlk girildiğinden bir çok tablo görülmekte. Resim çekmeye izin yoktu ama buraları çektik. Buralar ise savaşı daha iyi anlamamız için yapılan resim ve canlandırmalar bulunmakta. Canlandırma derken çeşitli eşyalar, toprak, ateş simgeleri ve insan heykelleri bulunmakta. İlk olarak Çanakkale Muharebesi anlatılıyor.










Diğer tarafa geçtiğimiz zaman bir çok tablo bulunmakta. Burada askerlerin büyüklerinden helallik alıp savaşa gitmelerini konu almaktadır.



Sonrasın da ise Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz anlatılmaktadır.





Savaşta halka zulüm eden düşmanları konu alan büyük bir tablo.


Buradaki Atatürk'ün olduğu tablolarda Atamızın gözlerine baktığınız zaman sizi takip ettiğini göreceksiniz.


Bu sembollerden çıkışa doğru bir sürü bulunmakta ve anlatılmakta. Fazla gezme imkanımız olmadı gidilmesi gerekiyordu.



İçeri doğru müzeler de yer alan eşyalar gösterilmekte, burada Atamızın doğduğu ev, kütüphanesi, silahları, nişaneleri, yazıları bulunmaktadır. 


Bunlardan biri.


Burası ise Atamızın kütüphanesin de bulunan kitaplardan hazırlanmış yer. 4000'e yakın kitap okuduğu bilinmektedir. Bu kadar da Çankaya'daki evinden bulunmaktadır.


Çıkışa doğru önümüze Türkiye'yi simgeleyen Türk bayrağı şekli var, oradan aşağıya bakınca Ankara manzarası ile karşılaşıyorsunuz. 


Anıtkabir Bayrak Direği. Özel olarak Türk asıllı Amerikan vatandaşı Nazmi Cemal tarafından yapılmıştır. Özel bir yapıya sahiptir. Bayrak dalgalandığı zaman öyle bir sistemle yapılmış ki direğe sarılmıyormuş. O zaman rüzgar olmadığı için fazla dalgalanmadı ama çok büyüktü.


Bu beyefendi ise oranın askeri ve rehberi. Bizimle girişte çıkışa doğru eşlik etti ve bilgilendirdi. Kendisine teşekkürlerimizi sunduk çünkü hem çok iyi ilgilendi hemde bizi bilgilendirdi. Gittiğiniz zaman sizinle ilgilenen bir rehber kesinlikle oluyor ve öncede randevu almanız gerekmektedir.

Gezimiz böylelikle bitti. Daha birçok fotoğraf vardı ama hepsini koyamadım hem çoğuda arkadaşımızın kamerasında. 
Harika ve bilinçli bir gezi oldu. Çoğu yerde duygulandım, rehberimizin anlatımı ve o zaman yaşanıla olaylar insanı derinden etkiliyor.O kadar zorluklarla kazanılmş bir ülke ki ülkemiz her anlamda kıymetini bilmek şart.
Atamızın Naaşının bulunduğu yeri gezmek ise paha biçilemez. Kesinlikle Ankara ya yolunuz düşerse hemen gidip gezin derim.

Gezi yazım devam edecek ama ardarda değil arada bir kaç yazıdan sonra TBMM'lerinden bahsedeceğim.

Sevgiler, saygılar^^